İdlib'te, HTŞ ile muhalif gruplar arasında çatışma

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin 'garantör' ülke olarak 12 üssünün bulunduğu ve Rusya destekli rejim güçlerinin saldırısının Türkiye'nin çabasıyla varılan ateşkes ile sonlandırıldığı Suriye'nin İdlib kentinde Heyeti Tahriri Şam (HTŞ) grubu ile muhaliflerin oluşturduğu Ulusal Kurtuluş Cephesi arasında çatışmalar başladı.

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin 'garantör' ülke olarak 12 üssünün bulunduğu ve Rusya destekli rejim güçlerinin saldırısının Türkiye'nin çabasıyla varılan ateşkes ile sonlandırıldığı Suriye'nin İdlib kentinde Heyeti Tahriri Şam (HTŞ) grubu ile muhaliflerin oluşturduğu Ulusal Kurtuluş Cephesi arasında çatışmalar başladı. Gruplar arasındaki çatışmalarda şu ana kadar çoğunluğu sivil olmak üzere 100'den fazla kişi yaşamını yitirdi.
Hatay'ın karşısında yer alan ve rejim karşıtlarının göç etmesiyle nüfusu 4 milyona ulaşan İdlib'in kırsalındaki bölgeler geçen Ağustos ayında Suriye Ordusu tarafından karadan ateş altına alındı. Binlerce kişi zorunlu olarak göç ederken, Eylül ayı başında Rus ve Suriye savaş uçakları İdlib çevresindeki yerleşim alanlarına hava saldırıları düzenlemeye başladı. Milyonlarca insanı tedirgin eden saldırılar Türkiye'nin girişimiyle varılan Soçi mutabakatı ile oluşturulan çatışmasızlık bölgesi modeli sayesinde sonlandı. 
Türkiye'nin diplomatik başarısıyla tansiyonun düştüğü İdlib'de, Aralık ayının son günlerinde HTŞ ile 16 muhalif grubun bir araya gelerek oluşturduğu Ulusal Kurtuluş Cephesi arasında çatışmalar başladı. HTŞ militanları, bazı üyelerinin öldürüldüğü bahanesiyle Ulusal Kurtuluş Cephesi kontrolündeki Daret İzze ve İdlib kırsalındaki birçok köy ve kasaaya saldırı düzenledi. HTŞ'nin tank ve zırhlı araçlar da kullanarak düzenlediği saldırılarda çoğunluğu sivil yüzü aşkın kişi yaşamını yitirdi. Saldırıların ardından HTŞ, bazı bölgelerde kontrolü ele geçirdi. Ulusal Kurtuluş Cephesi, kaybettiği bazı noktaları HTŞ'den yeniden alırken, tedirgin olan siviller ise çatışmalardan korunmak için bölgeye yakın noktada bulunan TSK'ya ait üslerin çevresine sığındı. Çatışmaların yoğunlaşmasının ardından olası Menbiç operasyonu için Fırat Kalkanı bölgesine giden Ulusal Kurtuluş Cephesi askerleri de tekrar İdlib'e döndü.
İDLİB’İ KANA BULAYAN HTŞ’Yİ, TÜRKİYE 4 AY ÖNCE TERÖR LİSTESİNE ALDI
İdlib’te 1 Ocak’tan itibaren silahlı Suriye muhalefetinde yer alan Nureddin Zengi Hareketi ile çatışan Heyet Tahrir el Şam (HTŞ) örgütü, kentin yüzde 60'ını kontrolünde tutuyor.  İdlib’teki yaklaşık 30 bin savaşçının büyük çoğunluğunu elinde tutan  Heyet Tahrir el Şam (HTŞ) örgütü, El Kaide'nin Suriye kolu El Nusra'dan dönüştü. Cihatçı örgütün lideri ise DEAŞ Lideri Bağdadi’nin bir dönem Suriye’deki sağ kolu olan eski El Nusra mensubu Ebu Muhammed Colani.
Ebu Bekir el-Bağdadi, Ebu Muhammed Colani’yi, 2011 yılında operasyonların komutanı olarak Suriye’ye gönderdi. Suriye’de Nusra Cephesi adıyla yapılan çok sayıda kanlı eylemi yöneten Colani ile Bağdadi’nin arası, DEAŞ liderinin, 2013 yılında Nusra ile birleşerek, Irak-Şam İslam Devleti kurduğunu açıklaması, Colani’nin de birleşmeyi reddetmesiyle açıldı.
Ebu Muhammed Colani adlı bir kişinin gerçekte var olup olmadığı ise hiçbir fotoğrafı ya da görüntüsü olmaması nedeniyle bir dönem tartışma konusu oldu. El-Cezire televizyonu ise 2013 yılının ağustos ayında Ebu Muhammed Colani ile yaptığını öne sürdüğü bir röportaj yayımladı.
Asıl adı Usame el-Haddavi olan Ebu Muhammed Colani, Deyr ez-Zor’a bağlı eş-Şehil kentine mensup.  Şam Üniversitesi tıp fakültesinde öğrenim gördüğü dönemde, 2003 yılında Irak’a gidip el-Kaide’ye katıldı. Şam Üniversitesi tıp fakültesinde öğrenim gören Colani, kardeşi Yahya ile birlikte 2003’teki işgal sırasında Irak’a giderek El- Kaide örgütüne katıldı. 2010’da El-Kaide üyeliği suçundan tutuklandı. 2011 yılında da serbest bırakıldı. 
Türkiye, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'yle Heyet Tahrir el Şam (HTŞ)'yi terör örgütleri listesine aldı. 29 Ağustos 2018 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan kararnamede El Nusra'nın adının Heyet Tahrir el Şam olarak güncellendiği belirtildi.