Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu'nun yeni parti kurma hazırlıkları
siyaset
gündemini hareketlendirdi.
Ahmet Taşgetiren bugün, muhafazakar camianın gündeminde bu
konunun
olduğunu belirterek akıllardaki Babacan ve Davutoğlu sorularını
köşesine
aktardı.
Taşgetiren AKP ile görüş ayrılığı yaşayan eski AKP'li isimlerin yoğunlukla konuşulduğunu kaydederek, "Ak Parti 17 yıldır iktidarda. İktidarına bir şey olmadı henüz. Ama bir pırıltı kaybı yaşadığı açık" ifadesini kullandı.
AK Parti içerisindeki ayrışmaları da gündeme getiren Taşgetiren,
herkesin
eteğindeki taşları dökmesi gerektiğini şu sözlerle anlattı: "İnsan
bazen düşünüyor: Bir odaya kapatsak şu yola birlikte çıkıp
ayrışanları da
birbirini kıran kırana ve “misyon ekseni”nde sorgulasalar. Kişileri
aşıp, değerler öne çıksa. Yani “Allah hepimizi görüyor” imanıyla
bakılsa meseleye. Türkiye için bakılsa, İslam dünyası için bakılsa,
insanlık için bakılsa… Herkes eteğindeki taşı
dökse, herkes zaruretlerini anlatsa…"
Taşgetiren, Abdurrahman Dilipak'ın yazısında ki " “Birileri
Reisi Pelikancıların
karargahına götürebiliyor, ama koskoca bir kitle bu rezalete dur
deme
konusunda Reise sesini duyuramıyor nasıl oluyorsa!” (Yeni Akit, 14
Ağustos
2019)" sölerine de atıf yaparak ; "Yaaa, nasıl oluyor bütün
bunlar?" ifadesini
kullandı
Taşgetiren'in yazısında kullandığı ifadeler şöyle:
Muhafazakâr camianın buluşma zeminleri bir çok soru ile hareketleniyor. İşte bazıları:
-Babacan ve Davutoğlu’nun şansları var mı, ne kadar?
-Babacan ve Davutoğlu’nun ilişkileri nasıl? Birleşme ihtimalleri var mı? Birleşmeme ihtimallerinin ağırlıklı olduğu söylentileri ne kadar doğru ve bu neden kaynaklanıyor?
-Babacan ve Davutoğlu’nun partileşmelerinin Ak Parti’ye etkisi ne olur? 2023 seçimlerinde Ak Parti için risk söz konusu mu?
-Babacan’ın Türkiye insanının liderlik profili içinde karşılığı var mı? Ya da Babacan açısından alışılmış liderlik profillerini dengeleyecek başka bir liderlik hazırlığı mı söz konusu? “Eşitler arasında birinci olma” konumu, sürdürülebilir bir konum mu, diğer eşitlerin baskın olma durumunda kaos, ya da birincinin güçlendikçe “başat lider” olabilme ihtimali nasıl tolere edilebilir? Batı’da son zamanlarda gelişen aradan çıkıp ipi göğüsleme imkanı Türkiye’de ne kadar mümkün olabilir?
-Davutoğlu’nun nerede karşılığı var, Babacan’ın nerede? Babacan ve Davutoğlu için Ak Parti bünyesinde ikenki icraatları izahı gerekli bir bagaj oluşturmakta mıdır?
-Abdullah Gül, Babacan hareketinin neresinde duruyor ve Davutoğlu’na yönelik mesafede, Gül’ün etkisi var mı? Babacan’ın birlikte hareket ettiği eski Ak partili bakanlardan oluşan kadro bir avantaj mıdır, bagaj mı?
-Davutoğlu kimlerle hareket ediyor ve bu birliktelik yeni bir siyasi hareket için yeterli olur mu?
-Babacan ve Davutoğlu’nun ayrı parti girişimleri “Dava”ya ihanet sayılır mı? Babacan – Davutoğlu çıkışları, Fazilet’in içinden Ak Parti’nin çıkışına mı benzer, Ak Parti içinden Mumcu ve Şener’in ayrılışına mı?
-Ak Parti’nin önce 31 Mart’ta Ankara, Adana, Antalya gibi büyük şehirlerde, sonra 23 Haziran’da çok daha dramatik biçimde İstanbul’da kaybetmesinin sebepleri nelerdir?
-Muhafazakâr ailelerin çocuklarının anne-babalarından farklı siyasi yöneliş içine girmeleri ve özellikle de Ak Parti’ye karşı mesafe koymaları nedendir? Ayrıca bu eğilim ne oranda kalıcıdır?