Kekeç yazısında Kılıçdaroğlu mahkemede elindeki "delilleri" tek tek ortaya koymalı ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu'nun söylediklerini bir bir hatırlatan Kekeç “AK Parti’de 4 adet bakan, 120-180 civarında milletvekili ByLock kullanıcısı” diyen Kılıçdaroğlu'nun bununla kalmayıp, bir “kitapçık”tan söz ettiğini ve bu kitapçıkta, darbenin Cumhurbaşkanı ve Başbakanının isminin yazdığını iddia ettiğinin altını çizdi.
Kekeç Kemal Kılıçdaroğlu'nun mahkemeye bu kitapçığı da “delil” olarak sunması gerektiğini yazdı.
Kekeç yazısında şu ifadelere yer verdi:
“Darbenin siyasi ayağı”
İlginçtir, “darbenin siyasi ayağı” diye sayıklayıp duran Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz'un dış ayağına hiç bakmadı, bakma gereği duymadı.
Darbenin “dış ayağı” olur oysa.
Bizde bütün darbeler, “dış ayak” işlevi gören birtakım dost (!) gizli servislerin yardımı ve katkısıyla gerçekleşmiştir. Bkz. Bilumum darbeler ve muhtıralar...
Mesela, neredeyse bütün NATO ve AB ülkeleri 15 Temmuz'u destekledi. Hatta bazıları, “temsilcilikleri” aracılığıyla darbeye iştirak etti. (“ABD misyonu” örneğinde olduğu gibi...)Firari durumdaki bütün darbeciler, NATO ve AB ülkeleri tarafından “yüksek koruma”ya alındı.
Kılıçdaroğlu’nun cevaplamasını istediğim sorular şunlar:
CHP'liler, NATO ve AB ülkelerinin yüksek korumasını neden sorun yapmaz?
Kılıçdaroğlu neden içinde “darbenin dış ayağı” geçen bir cümle kurmaz?
Bu konular neden partide tartışılmaz?