PM TOPLANTISI ÖNCESİ KONUŞTU
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, parti genel merkezinde Parti
Meclisi (PM) toplantısından önce basın mensuplarına açıklamalarda
bulundu. Mutfaklarda yangın olduğunu ve insanların geçinemediğini
belirten Kılıçdaroğlu, ''İnsanlar ciddi bir ekonomik yükün altında,
bunu da iliklerine kadar hissediyorlar. Sorunu çözmesi gerekenler,
bütün bu sorunların karşısında duyarsızlıklarını koruyorlar. Onlar
başka işlerle uğraşıyorlar. Hatırlarsanız 100 günlük bir eylem
programı açıklamışlardı. Maddelerden birisi devlette nasıl
tasarruf yapılacak, bu araştırılacaktı. Devlette nasıl tasarruf
yapılacağını öğrenmek istiyorsanız ev hanımlarını davet edin size
bütün detayları gösterir. Balık baştan kokar. Tasarrufa Saray'dan
başlayın. İsraf orada. Yolsuzluk orada. Her şey orada'' diye
konuştu.
'SOKAĞA ÇIKARIM, KAĞIT DA OYNARIM TAVLA DA'
'Sokağa çağrı' tartışmasına değinen Kılıçdaroğlu, şöyle devam
etti:
"Erdoğan kalkmış 'sokaklara çıkarsanız şunu yaparım, bunu yaparım'
diye konuşmalar yapıyor. Sevgili Erdoğan; Ben zaten sokaktanım. Ben
senin gibi değilim ki; ben sıradan vatandaşlardan biriyim. Ben
mütevazi bir evde otururum; ama sen sarayda oturursun. Vatandaş
nerede, sen nerede. Ben sokağa çıkarım, vatandaşla
tokalaşırım, otururum, kağıt da tavla da oynarım; ama sen
3 bin kişi olmadan sokağa çıkamazsın, aramızdaki fark bu sevgili
Erdoğan. 'Sokağa çıkarsan seni yaşatmam' diyor beyefendi. Sen
kimsin de benim yaşayıp yaşamayacağıma karar vereceksin. Kendini ne
sanıyorsun? Kendine güveniyorsan gelirsin dünya kadar televizyon
kanalın var, oturup konuşuruz. Oturup tartışalım. Halkından kopuk,
kilosu 4 bin liralık çay içen bir adam kalkacak bana 'sokağa çıkma'
diyecek. Ben onları içsem zaten sokağa çıkamam. Ben senin yaşamını
asla kabul etmiyorum. Kendime de halkıma da hakaret sayarım."
'KORKUNUN EGEMEN OLDUĞU RUH HALİ YÖNETİME TALİP OLAMAZ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, ekonomiyi, asgari ücreti dile getirmemesi
için kendisine yüklendiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, "Dilin
şişecek sana cevap vermeyeceğim. Sen ne dersen de ben bildiğim
yoldan gideceğim. Haktan, hukuktan, adaletten, ekmekten yana
olacağım. Ben tefecilere, yüksek faize karşıyım, sen tefecilerin
önünde diz çöktün. 3 bin kişi ile ancak çıkabiliyorsun. Korkunun
egemen olduğu bir ruh hali, devlet yönetimine talip olamaz"
dedi.
'EKONOMİ LONDRA'DAKİ BİR AVUÇ TEFECİYE TESLİM EDİLMİŞ'
İşsizliğin temel bir sorun olarak toplumun gündeminde olduğunu
vurgulayan Kemal Kılıçdaroğlu, ''İşsizlik bütün kötülüklerin
anasıdır. Öyle bir noktaya geldik ki; işsizler Meclis'in
duvarlarında kendilerini yakıyorlar. İşsiz insanımız çıkıyor
Meclis'in çatısına intihar etmeye kalkıyor. Rahmetli Bülent Ecevit
başbakanken bir yazar kasa atılmıştı önüne ve o zaman kıyamet
kopmuştu. Burada söz konusu olan şu an bir insan. İnsan kendisini
yakıyor. İnsan Meclis'in çatısına çıkıp 'kendimi atacağım' diyor.
Bu insanlar işsiz. Ve bu adamın sorumlulukları var ailesine karşı,
çocuklarına karşı. Bu kadar acı bir olay. Bu olayları besleyen
başka acılar da var. Herkes borç batağında. Kredi kartı limitlerini
arttırarak hayatlarını sürdürmeye çalışıyor yüz binlerce
insan. Esnaf, çiftçi, sanayici borç batağında. Devletin kendisi de
borç batağında. Ve Türkiye gerçekten de ekonomik bağımsızlığını
büyük ölçüde yitirmiş, Londra'daki bir avuç tefeciye teslim
edilmiş. Kararları oradan alıyorlar, gereği de Türkiye'de
yapılıyor" şeklinde konuştu.
'YABANCIYA VERECEKSİN KENDİ VATANDAŞINA VERMEYECEKSİN'
İktidarın vatandaşlara 'dolarlarınızı bozdurun' çağrısı yaptığını
hatırlatan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
'''Milli paramızı kullanalım, biz milliyetçiyiz' dediler. Ve bir
muhalefet partisi de bunlara her türlü desteği verdi, bir anlamda
Saray'ın bekçiliği rolünü üstlendi. Yabancılar için tahvil
çıkarıyorsunuz döviz endeksli. Yabancılara verdiğiniz faiz daha
yüksek, vatandaşlarımıza verdiğiniz faiz daha düşük. 17 Ekim
2018'de yabancılara tahvil çıkarttılar. Euro üzerinden faiz yüzde
5,25, dolarda faiz yüzde 7,5. 21 Aralık'ta Türkiye Cumhuriyeti
vatandaşları için dolar ve Euro endeksli yine tahvil çıkarıyorlar,
Euro yabancılara faiz oranı yüzde 5,25 Türkiye Cumhuriyeti
vatandaşlarına yüzde 2,5. Yabancılar için dolarda faiz yüzde 7,5
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları için yüzde 4. Bu '81 milyon
insan, yurt dışındaki bir avuç rantiyeye çalışıyor' demektir. Bunu
yapan siyasal iktidar, kendi vatandaşına açıkça ihanet ediyor.
Yabancıya vereceksin, kendi vatandaşına vermeyeceksin. Ve Türk
lirasının değerini bir anlamda değersiz kılacaksın.''