6 Şubat’ta yaşanan büyük felaket, ülkenin birçok bölgesinde derin izler bıraktı. Son günlerde artan sarsıntılar, vatandaşlarda daha fazla endişeye yol açarken, Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş’ın Doğu Karadeniz bölgesi için yaptığı 6.6 büyüklüğündeki deprem uyarısı, büyük ilgi gördü.
Prof. Dr. Bektaş, Doğu Karadeniz bölgesinde son yıllarda yaşanan heyelan ve sel gibi doğal afetlerin yanı sıra, bölgedeki deprem riski konusunda dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Özellikle Karadeniz sahilinin, her an 6.6 büyüklüğünde ya da daha büyük bir deprem ile karşılaşma potansiyeline sahip olduğunu belirten Bektaş, bölgedeki yer altı hareketlerinin dağlara enerji transferi yaparak heyelanları tetiklediğini vurguladı.
Depremler ve Heyelanlar: Karadeniz Fayı Üzerindeki Riskler
Prof. Dr. Osman Bektaş, Karadeniz fayının aktif olduğunu ve bu faya bağlı olarak büyük depremler meydana gelebileceğini ifade etti. Trabzon'un Akçaabat ilçesinde yaşanan 3.2 büyüklüğündeki depremi örnek gösteren Bektaş, bölgedeki aktif fayların, 6.6 büyüklüğünde deprem üretme potansiyeline sahip olduğunu belirtti. Ayrıca, bu fayın güneyden Kuzey Anadolu Fayı ve Kuzeydoğu Anadolu Fayı ile çevrili olduğunu, kuzeyden ise Karadeniz fayı tarafından tehdit edildiğini söyledi.
Bektaş, Doğu Karadeniz sahilinin, her iki yönden de deprem kuşakları arasında yer aldığını ve bu nedenle inşa edilen yapıların deprem riski göz önünde bulundurularak yapılması gerektiğini ifade etti. AFAD verilerine göre, bölgedeki deprem potansiyelinin 6.6 büyüklüğüne kadar çıkabileceğini ve bu durumun %90 ihtimalle gerçekleşmesi beklenirken, %10'luk bir ihtimalle daha büyük bir depremin meydana gelebileceğini belirtti.
Yapı Stoku ve Altyapı: Deprem Riski Karşısında Hazırlık
Karadeniz sahilindeki depremler, faylardaki gerilimin artmasına ve bu bölgede meydana gelen heyelanların sıklığının artmasına neden oluyor. Prof. Dr. Bektaş, 2012 yılında Trabzon açıklarında gerçekleşen 5.6 büyüklüğündeki depremin, bölgedeki faylar üzerinde gerilim yaratarak, sonraki yıllarda artçı sarsıntılara yol açtığını söyledi. Aynı şekilde, 2024'ün son aylarında Rize Çamlıhemşin’de yaşanan 4.7 büyüklüğündeki deprem de bu gerilimleri artırmış durumda.
Doğu Karadeniz bölgesindeki heyelanların sadece yağışlardan kaynaklanmadığını belirten Bektaş, dağların sürekli yükselmesinin yer çekimini artırdığını ve depremlerin, bu heyelanları tetikleyen önemli faktörlerden biri olduğunu söyledi. Yamaçlarda meydana gelen bu hareketlerin, bölgenin jeolojik yapısının yanı sıra, yağış ve yerçekimi gibi doğal etmenlerin etkisiyle daha da güçleniyor.
Depremler ve İleriye Dönük Hazırlık
Prof. Dr. Osman Bektaş, bölge halkını, her an 6.6 büyüklüğünde bir depremle karşılaşmaya hazırlıklı olmaları konusunda uyardı. Sahil kesimlerinin, depremlerin etkilerini daha da artırabileceğini belirten Bektaş, bölgede yapıların bu riske uygun şekilde inşa edilmesi gerektiğinin altını çizdi. Depremlerin, bölgenin jeolojik yapısı ve doğal afetlerle birleşerek daha büyük tehlikelere yol açabileceğini ifade etti.
Kaynak: DHA