Mermerde dünyanın en iyi ülkelerinden biri olan Türkiye, geçtiğimiz yılı ihracatta küçük bir düşüşle tamamladı. Bu sene ise maden fiyatlarındaki artış beklentisine paralel olarak ihracatın da yeniden artışa geçmesi bekleniyor.
Mermer sektöründeki son durumu değerlendiren Mamet Madencilik
Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Selçuk Çevik, Türkiye’nin yeni
pazarlara yönelmesi gerektiğini belirterek, özellikle Panama’yı üs
haline getirip buradan bütün Latin Amerika ülkelerine
ulaşılabileceğini söyledi.
2017 yılında 2,05 milyar dolar olan mermer ihracatı geçtiğimiz yıl
küçük bir düşüşle 1,91 milyar dolara gerilediğini söyleyen Çevik,
en çok ihracat yapılan ilk üç ülkenin ise 2017’de olduğu gibi yine
Çin, ABD ve Suudi Arabistan olduğunu söyledi. Çin’e ihracatın 2018
yılında kendi iç pazarında yaşadığı sıkıntılar ve diğer ülkelerle
olan gümrük problemleri nedeniyle 945,7 milyon dolardan 773,8
milyon dolara gerilediğini kaydeden Selçuk, buna karşın ABD’ye
ihracatın 294,4 milyon dolardan 299 milyon dolara, Suudi
Arabistan’a ihracatın ise 104,6 milyon dolardan 105,9 milyon dolara
yükseldiğini ifade etti. Selçuk, "Bu yıl genel olarak fiyatların
yükseleceğini öngörüyoruz. Yükselen fiyatlarla birlikte Türkiye’nin
mermer ihracatı da yükselişe geçecek" dedi.
Panama merkez, hedef Latin Amerika
Mermer ihracatında fiyatların yanında yeni pazarlar bulma konusunun
da çok önemli olduğuna işaret eden Selçuk, özellikle Latin
Amerika’nın büyük bir potansiyeli olduğunu kaydetti. Türk
şirketlerinin Panama’yı üs haline getirerek Latin Amerika
ülkelerine ulaşabileceğini belirten Selçuk, "Mermerde en zengin
ülke biziz ve elimizde çok önemli bir değer var. Türkiye’de 660
çeşit mermer çıkıyor. Eğer elimizdeki pazarları çeşitlendirebilir
ve daha fazla ülkeye gidebilirsek sektörü de çok daha ileriye
taşıyabiliriz. Cumhurbaşkanımız geçtiğimiz günlerde 35 adet yeni
Türk Ticaret Merkezi açılacağını söyledi. Bütün TTM’lerde
mermercilerin de olması gerektiğini düşünüyorum. Biz bu TTM’ler ile
beraber Latin Amerika ülkelerine pazar oluşturabiliriz. Bunun için
İstanbul Maden İhracatçıları Birliği’nin (İMİB) yeni pazarlara
gitmek üzere sektörün önünü açacağını ve hızlıca çalışmalarda
bulunacağına inanıyorum" dedi.
Markalaşma konusunda sıkıntı var
Türk mermerinin çok kaliteli bir mermer olmasına karşın özellikle
markalaşma anlamında ciddi sıkıntılar olduğunun altını çizen Çevik,
Türk taşı markasını öne çıkarak önce katma değeri yükseltmek
gerektiğini vurguladı. Dünyadaki mimarların Türk taşını yeterince
tanımadığını belirten Çevik, özellikle İtalya’nın bu konuda çok
önemli bir marka olduğunu kaydetti. Çevik, "Halbuki Türk mermeri
ABD’deki hemen hemen her evde, birçok lüks konutta ve sanatçıların,
sporcuların malikanelerinde kullanılıyor. Ancak bunun bizim
mermerimiz olduğunu bilmiyorlar. Mermercilerin, gerekirse bir lobi
kurup öncelikli olarak Türk mermeri algısını yükseltmesi ve
markalaşması gerekiyor. Tasarım ve inovasyonla dünya mermer
pazarına damga vurmalıyız" ifadelerini kullandı.
Mermerde kalite standartı konusunun da çok önemli olduğunu kaydeden
Çevik, yurtiçinde Türk mermerine bir standart oluşturulması
gerektiğini kaydetti. Standartlar belirlendikten sonra mermeri tek
bir marka ile satmak gerektiğinin altını çizen Çevik, böylece
markalaşma konusunda da güçlü bir adım atılabileceğini söyledi.
Türkiye’nin en önemli mermer yataklarından birinin olduğu Marmara
Adası’nın örnek veren Çevik, "Marmara Adası’ndan çıkan mermer
dünyada Marmara Mermeri olarak bilinmesine karşın tüm firmalar bunu
farklı farklı isimlerle satıyor. Benzer şekilde Burdur bölgesinden
çıkan 3 farklı taş da çeşitli isimlerle satılıyor. Bizim her
bölgenin mermerini tek marka olarak satarak kaliteyi yükseltme ve
markalaşma şansımız var" diye konuştu.