Muhalefetin ve halkın büyük tepkisini çeken termik santrallere filtresiz 2 buçuk sene daha çalışma imkanı veren düzenleme Erdoğan tarafından veto edildi. Erdoğan'ın genel başkanı olduğu AK Parti tarafından hazırlanan, AK Parti ve MHP oyları ile meclisten geçen, AK Parti'li bakanlar tarafından cansiparene savunulan yasanın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından veto edilmesi tartışmalara neden oldu.
Gazeteci Murat Yetkin, kişisel internet sitesinde yayınladığı yazısında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın termik santral yasasını veto etmesine değindi. Aklına takılan soruları kaleme alan Murat Yetkin, “AK Parti yöneticileri, Erdoğan’a sormadan yasa tasarısı hazırlamaya mı başladı yoksa Erdoğan’ın dünya politikasıyla uğraşmasını fırsat bilip yurt içinde belli çıkar odaklarıyla işbirliği içinde Meclis’ten yasa geçirmeye kalkmaya mı başladılar?” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın veto sonrası yaptığı açıklamayı CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve İYİ Parti Lideri Meral Akşener’in söylemlerine benzeten Murat Yetkin, veto kararını iki muhtemel sebebe bağladı ve eğer veto kamuoyu baskısından dolayı geldiyse, bunun yerel seçimlerden sonra önemli bir dönüm noktası olma anlamı taşıdığını belirtti.
Murat Yetkin’in yazısından ilgili bölüm şöyle:
“Veto ne anlama geliyor?
Bu gelişmenin iki muhtemel nedeni olduğunu düşünmek mümkün:
1- Kamuoyu yoklamalarında da toplumda yükselen çevre duyarlılığını ve kirliliğe duyulan tepkiyi değerlendiren Erdoğan, danışıklı dövüşle Meclis’ten geçen “daha fazla kâr için, kirletmeye devam” yasasını veto etti; bu doğrusu komplo teorisi kokan bir tez ama kuliste konuşulduğu için yazdım,
2- Erdoğan, kendi partisi içinden gelen tepkiler dâhil, kamuoyunun tepkilerini dikkate almak ve kendi bilgisi dâhilinde hazırlanan ve Meclis’te AK Parti-MHP oylarıyla kabul edilen yasayı geri çevirmek zorunda kaldı.
Eğer neden buysa, Erdoğan-Bahçeli iktidar blokunun yerel seçimlerde aldığı yenilgi ardından yeni bir dönüm noktası saymak gerekiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bütün yürütme gücünü elinde tutmasına rağmen, halkın ne dediğini dikkate almak zorunda kalıp kararlarını değiştiren bir aşamada bulunuyor.”