Gazeteci yazar Murat Yetkin, Kanal İstanbul ile ilgili 3 kritik soruyu gündeme getirdi. Murat Yetkin, Kanal İstanbul projesi ile ilgili şu soruları sordu:
1- Montrö’nün delinmesi ABD talebi mi?
2- Rusya o kanaldan gemi geçirecek mi?
3- Kanal ihtiyaç mı, halk desteği var mı?
İşte Murat Yetkin'in soruları gündeme getirdiği yazısı:
1936 Montrö Sözleşmesi, 1923 Lausanne (Lozan) Antlaşması ile birlikte Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş zeminini oluşturan uluslararası hukuk belgelerindendir. Cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk dönemine ait anlaşmalardır. Montrö, sadece Boğaz geçişleriyle ilgili değildir; Karadeniz’in savunulması ve statüsü ile de ilgilidir. Erdoğan hükümeti, Çanakkale Boğazı ile birlikte Türkiye’nin en önemli stratejik değeri olan İstanbul Boğazı üzerindeki üstünlüğünü, onun değerini Kanal İstanbul’la yarı yarıya azaltsa dahi, bu Montrö Antlaşmasını ortadan kaldırmayacaktır.
Erdoğan’ın Kanal İstanbul ısrarını -arazi ve inşaat rantı üretimi dışında- siyasi nedenlerle anlayabilmek için birkaç soruya yanıt aramak gerekiyor.
1- Montrö’nün delinmesi ABD talebi mi?
Sözleşmeyi Cumhurbaşkanlığı internet sitesinden de okuyabilecek her kişi ülkelerin Karadeniz’de bulunduracakları ve Boğazlardan geçirecekleri savaş gemisi büyüklüklerine getirilen sınırlamaları anlayabilir; özellikle de Karadeniz’e kıyıdaş olmayan ülkelerin. Montrö Sözleşmesi, Lozan’da eksik kalan Boğazlar ve Karadeniz rejimini düzenlediği için Lozan’a imza atan bütün ülkeler ve Sovyetler Birliği (ve devamında Rusya Federasyonu) Montrö’ye imzacı olmuştur. ABD ne Lozan, ne Montrö’ye imza atmıştır. Soğuk Savaş sırasında Sovyetler’i baskı altına almak için Karadeniz’e uçak gemisi ve ağır tonajlı savaş gemisi, denizaltı çıkarma talepleri Montrö nedeniyle geri çevrilmiş, örneğin ABD uçak gemileri Dolmabahçe önlerine dek geldiği halde Boğaz geçişi yapamamış, Karadeniz’e girememiştir. Önceki Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Taha Akyol’un 22 Aralık’ta Karar gazetesinde yer verdiği sözlerinde, 2008 yılında Rusya ile Gürcistan arasındaki krizde ABD’nin Karadeniz’e (anladığımız kadarıyla 6’ıncı Filonun) “güçlü bir kolunu” gönderme talebinin geri çevrildiğini açıklamıştır. ABD’nin, Montrö Sözleşmesinden en fazla rahatsız olan ülke olduğu sır değildir. Hatta Ergenekon mağduru emekli amiral Cem Gürdeniz’in iddiasına göre Montrö’yü delmek için (erken uyarı radarı Türkiye’de, Kürecik’te olan Füze kalkanı projesinin füzelerinin bulunduğu) Romanya’nın Köstence limanına Tuna nehri kanalıyla taşıyacağı gemi parçalarını burada monte etme planları vardır. Erdoğan, Rusya’dan alınan S-400 füzeleri nedeniyle Türkiye’yi F-35 uçakları dahil ABD yaptırımı tehdidi altında tuttuğu bir sırada Kanal İstanbul fikrini canlandırmış bulunmaktadır.
(...)