Adalar'da bulunan ve faytonlarda telef olan atlar, İstanbullunun ve Türkiye'nin önemli sorunlarından biri. Gün geçtikçe tartışmalar daha büyüyor.
HaberTürk yazarı Nihal Bengisu Karaca "Atları koruma yolunun sonu atları vurmak olmaz inşallah" başlıklı yazısı ile konuyu köşesine taşıdı.
Nihal Bengisu Karaca, yazısında "hayvanseverlik daha doğrusu doğayla uyumlu ve barışçıl bir ilişki kurma bilinci arttıkça fayton esnafının hoyratlığı, Adalar’a gidip gelen orada yaşayan insanların hepsine dert oldu." ifadelerini kullandı ve bunun gayet doğal ve gerekli olduğunu ileri sürdü.
Nihal Bengisu Karaca bu konudaki endişesini şu cümlelerle dile getirdi:
"Batılı liberal toplumlar sahipsiz, sokakta özgürce yaşayan kedilerin, köpeklerin hem başlarına kötü şeyler de gelebilmesini hem de ara sıra başa bela olma ihtimallerini kaldırmadıkları için bir çözüm yolu buldular. Artık o hayvanlar eziyet çekmiyor, çünkü yoklar. Ortadan kaldırıldılar. Bazen fazla tantana yapanlara bakıp “Biz de mi bu yola sapacağız” diye endişeleniyorum."
Nihal Bengisu Karaca'nın o yazısından bir bölüm
Atları koruma yolunun sonu atları vurmak olmaz inşallah
Büyükada’da yıllarca atların eziyet gördüğü doğru.
Hayvanseverlik daha doğrusu doğayla uyumlu ve barışçıl bir ilişki kurma bilinci arttıkça fayton esnafının hoyratlığı, Adalar’a gidip gelen orada yaşayan insanların hepsine dert oldu. Bu da gayet doğaldı, hatta gerekliydi.
Ben hayvansever camiasının Türkiye’de özellikle sokak hayvanları konusunda duyarlılık uyandırmasından gayet mutluyum. Sokaklarında tasmasız kedi ya da köpek dolaştırmayan ama şehir içine yaptıkları parklara 30-40 sincap ve ördeği numunelik koyup ‘doğayla barışık kent’ efekti yaratan Avrupa kentleriyle, büyükşehirlerimizdeki gezen hayvan özgürlüğünü, ‘spontane’lığını kıyasladığımda daha da mutlu oluyorum. Batılı liberal toplumlar sahipsiz, sokakta özgürce yaşayan kedilerin, köpeklerin hem başlarına kötü şeyler de gelebilmesini hem de ara sıra başa bela olma ihtimallerini kaldırmadıkları için bir çözüm yolu buldular. Artık o hayvanlar eziyet çekmiyor, çünkü yoklar. Ortadan kaldırıldılar.
Bazen fazla tantana yapanlara bakıp “Biz de mi bu yola sapacağız” diye endişeleniyorum.
(...)