AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Nihat Zeybekci, İzmir’deki öğrencilere yönelik projesini açıklayarak, “Öğrencilerimizi toplu taşımadan daha uzun mesafede daha ucuza yararlandıracağız” dedi. Zeybekci ayrıca öğrencilere ücretsiz internet hizmeti de sunacaklarını belirtti.
Haber Global Genel Yayın Yönetmeni Erdoğan Aktaş’ın “Adaylar Konuşuyor” isimli programına konuk olan Nihat Zeybekci, yerel seçimlere yönelik değerlendirmelerde bulunarak, projelerinden bahsetti. Zeybekci, okullarda ve gençlik merkezlerinde öğrencilerin sınırsız internetten faydalanabileceklerini duyurdu. AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Zeybekci, gençlere bu müjdeyi verirken kendi öğrencilik yıllarından da örnek vererek, “Ben ortaokula giderken her gün 225 kuruş yol param vardı. Bazı günler onu yemeğe ayırıp yürürdük o güzergahı. O yüzden öğrencilik nedir iyi bilirim. Biz de öğrencilerimizi tek kartla, tek binişle uzun mesafe seyahat ettireceğiz” ifadelerini kullandı.
“Konumuz yaşam tarzı değil, İzmir’in yaşam kalitesi”
Programda öne çıkan konulardan biri de “İzmir’deki yaşam tarzı” idi. Zeybekci, “Kimsenin ‘yaşam tarzıma müdahale edilecek’ diye bir endişesi olmasın. Ben bunu garanti ediyorum. Gerçekle bağdaşmayan bu tip bahanelerle İzmir’deki altyapı, ulaşım ve benzeri sorunların üzeri örtülmeye ve algı yaratılmaya çalışılıyor. Bunun çok net farkındayız. Artık İzmir’in üzerindeki bu ideolojik perdeyi kaldırmanın zamanı geldi. Her gün en az 10 km yürüyüp hemşehrilerime bunu tek tek anlatacağım ve gerçekle bağdaşmayan bu algıyı kıracağım. Herkes istediği ve olduğu gibi yaşayacak. Böyle bir endişe algısı yaratmaya çalışanlar İzmir’i sevmiyordur. Bu, İzmir’e yapılabilecek en büyük saygısızlıktır. İzmir’de yaşam tarzı konusunu değil, İzmir’in yaşam kalitesini arttırmayı tartışmamız gerekiyor” diye konuştu.
Zeybekci İzmir’i dinliyor
AK Parti Büyükşehir Belediye Başkan Adayı programda kısa bir süre önce hayata geçirdikleri ve İzmirlilerden büyük ilgi gören WhatsApp uygulamasını da anlattı. “Zeybekci İzmir’i dinliyor” sloganıyla başlatılan kampanya çerçevesinde oluşturulan “0552 175 35 35” hattına kısa süre içinde 10 bini aşkın mesaj geldiğini belirten Zeybekci, mesajların hepsinin tek tek değerlendirildiğini aktardı. Zeybekci, “İzmirlilerin bu hatta gönderdikleri mesajların hepsini okuyor ve cevaplandırıyoruz. Bunun için 40 kişilik bir ekibimiz var. Bu uygulama sayesinde hemşehrilerimizin sıkıntılarını, sorunlarını daha net anlama fırsatımız oluyor. Projelerimizi de bu isteklere göre geliştiriyoruz” dedi.
İzmir Platformu geliyor
Zeybekci, Haber Global’deki canlı yayında, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğuna oturduğunda hayata geçireceği bir sistemi de ilk kez açıkladı. “İzmir platformu” isminde bir platform kuracaklarını belirten Zeybekci, odaların, borsaların ve kentteki sivil toplum kuruluşlarının içinde bulunacağı bu yapıyla İzmir projelerini geliştireceklerini duyurdu. Zeybekci, “Belediye Başkanlığımızda kararları bu platformla birlikte alacağız. Sağlıklı bir şekilde İzmir’i tartışabilir hale getireceğiz. Ne yapacaksak onlarla konuşarak, tartışarak yapacağız. İzmirliler tarafından onay alamayan hiçbir proje hayata geçmeyecek” ifadelerini kullandı.
Medeniyetler müzesi ve bilim teknoloji merkezi
Diğer projelerine ilişkin bazı başlıkları da açıklayan Zeybekci, İzmir’e Türkiye’nin en büyük, dünyanın sayılı müzelerinden birini kazandıracaklarını aktararak sözlerini şöyle sürdürdü:
“Milyonlarca eser var Ege bölgesinde, bunlar kullanılamıyor. Bunları bir müzeyle sadece İzmirlilerin değil dünyanın beğenisine sunacağız. En büyük projemiz, Urla-Karaburun yarımadasını dünyanın en cazip bilim ve teknoloji merkezi haline getirmek. Urla ve civarında bilim ve teknoloji vadisi oluşturacağız. Minimum yapılaşmayla bunu yapacağız. Bu fabrika, atölye değil. Dünyadaki tüm bilim insanlarının başka yerde karşılaşamayacağı imkanları bulabileceği, vergi - enerji maliyetleri, çalışma koşulları yönünden çok avantajlı, bankacılıkla ilgili hiçbir kısıtlamanın olmayacağı bir yer. Japonya’dan Hindistan’dan ABD’ye kadar tüm şirketlerin ARGE, tasarım, ürün geliştirme birimleri buraya gelmek isteyecek. Burası tüm yazılım şirketlerinin ürünlerini getirecekleri bir vadi olacak. ARGE, bilim insanı anlamında on binlerden bahsediyoruz. İzmir’in içinde bulunduğu havza, tarımda Türkiye’nin ikinci büyük bölgesi. Her ilçenin kendine özgü peyniri var, zeytinyağı, süs bitkileri de ön planda. İlk yapacağımız şey bu alanda bölgenin kendi markalarını oluşturmasını sağlamak. Tarım derken balıkçılığı ihmal etmeyeceğiz. Bununla da ilgili projelerimiz var. Şehirde 6 balıkçı limanı oluşturacağız. Belediye şirketlerinden biri bu işin finansmanını ve organizasyonunu sağlayacak. Çiftçi ve kooperatiflerin kolaylıkla ulaşabileceği, ihtiyaç duyulan tüm ürünleri uygun ortamlarda temin eden, uzun vadelerde kullandırabilen bir şirket olacak. Ürünü almak isteyen alıcıya vade yapabilirken, üreticiye ödeme peşin yapılacak.”