Ahmet Davutoğlu, "Kimse haziranda erken seçim olmaz diyemez"
buyurmuş.
Ben diyorum.
Haziranda erken seçim olamaz.
2023 Haziran'ı değil ha, bu yılın haziranı, yani beş ay sonra.
İktidar beş ay sonra erken seçime gitmek için bu martta, yani iki
ay sonra karar almak zorunda.
Buna, "Ecevitçe" söylersek "kendi kendine intihar" denir.
Bu palavrayı sıkmaktan usanmadılar.
Olmayacağını kendileri de biliyorlar, amaç parti örgütlerini
sıkılamak, gevşemelerini önlemek. Memur gazetelerine de, okurlarını
heyecanlara gark etmeleri için malzeme vermek.
Tarihini de ikide bir değiştiriyorlar, 2020 demişlerdi, sonra 2021
oldu, şimdi 2022... Haziran olurmuş ama ekim de olurmuş...
Davutoğlu, yüzde 1'i aşamayan oy oranıyla nesine güveniyor?
"Yamanmaya" çalışıyor.
Babacan için de, Karamollaoğlu için de durum farklı değildir.
İttifaka bir ucundan dahil olacak, sonra da hiç hak etmediği bir
başkan yardımcılığı...
Yüzde 1 oy alacak adam Türkiye'yi yönetenlerden biri olacak.
Buna da demokrasi diyecekler.
Yoksa düşlerinde bir dışişleri bakanlığı falan mı görüyor?
(Başbakanlık yok, onu Akşener kapmış ya.) Ama asıl ABD'nin CHP
konsolosu Çeviköz kendini o göreve hazırlıyor.
Aman, Davutoğlu o göreve gelirse, Suriye'ye daldığı gibi bu sefer
de İran'a dalmasın... Tahran'da cuma namazı kılmak üzere...
Elinde petrol yok, doğalgaz bile yok, emperyalizm yapmaya
kalkıyorsun...
İmparatorluğu yeniden ihya edecek...
Bu kadarını Kadir Mısıroğlu bile hayal edemezdi...