Sebnem Bursalı'dan bomba kulis: Tek mağdur Sinan Aygün değil!

Sabah gazetesi yazarı Şebnem Bursalı, CHP’li Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Mansur Yavaş ile eski CHP Milletvekili Sinan Aygün arasında yaşanan rüşvet krizini köşesine taşıdı. Bursalı, “Nur topu gibi yeni bir CHP skandalımız oldu” söyleyerek, tek mağdurun Sinan Aygün olmadığını ifade etti. .

Sabah yazarı Şebnem Bursalı, bugün itibari ile iddiaları incelemek üzere çalışmalara başlayacak müfettişlerin Mansur Yavaş'tan Sinan Aygün'e, rüşvet istedikleri iddia edilen 8 CHP'li Meclis üyesinden başka sürpriz isimlere kadar pek çok kişiyle görüşeceğinin konuşulduğunu söyledi ve bombayı patlattı. 

Şebnem Bursalı, “Aygün gibi pek çok müteahhidin korkudan dolayı konuşmadığı ama müfettişlerin çalışmaları sırasında incelemenin bu yönde yeni örneklerle genişleyeceği söyleniyor. Bu pilav ne kadar su kaldırır göreceğiz” dedi.

Şebnem Bursalı'nın "Buzdağının görünmeyen yüzü..." başlıklı yazısı

İddialar benzer olabilir ama taraflar bu kez farklı. Bir eski CHP milletvekili, CHP'li Büyükşehir Belediye Başkanını ve CHP'li Belediye Meclis üyelerini kendisinden 25 milyon TL rüşvet istemekle suçluyor. Rüşvet vermeyi reddedince de; önce tehdit ettiklerini sonra da inşaatını mühürlediklerini söylüyor ki; mühürleme kısmının doğru olduğu kesin. Peki; iddiaların hedefindeki CHP'li Başkan ne yapıyor?

Hemen ertesi gün çıktığı bir televizyon programında o da; kendisine iddiaları yönelten CHP eski milletvekilini suçluyor, yeni iddialar ortaya atıyor.

Fotoğraf bu. Nur topu gibi yeni bir CHP skandalımız oldu. Çarşamba günü savcılığa verilen dilekçe ile resmileşen suç duyurusunun üzerinden 5 gün geçtikten sonra açıklama yapan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu "inceleteceğim" dediği iddiaları incelemeden Mansur Yavaş lehine konuştu. Oysa; tamamen balon olan "Külliye'ye giden CHP'li" haberinin hemen ertesi günü koşa koşa çıktığı televizyon programında ballandıra ballandıra "iddiaların doğru olduğunu ve bunun bir skandal olduğunu" anlatmıştı! Şimdi; partisinin iki mensubu ki; bu iki isim de öyle sıradan bir isim değil. 25 milyon TL benden rüşvet istedi iddiasını ortaya atan Sinan Aygün, Ergenekon sürecinde hapse giren ve daha sonra yargılamalardan kurtulsun diye bizzat Kemal Kılıçdaroğlu tarafından milletvekili yapılan bir kişi. İddiaların hedefindeki de partisinden gelen bütün itirazlara rağmen CHP'nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı yaptığı kişi.

Haberlerde pek çok detayı okuduğunuz için tekrara girmemek adına ben birkaç noktaya dikkat çekmek istiyorum.

1-Kemal Bey, Sinan Aygün kendisine rüşvet istendiğini anlattığında ve suç duyurusunda bulunmaya gideceğini söylediğinde neden Aygün'ü durdurdu?

2-Sorunun çözüm adresi olarak neden Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu'nu gösterdi?

3-Kuşoğlu'nun, Aygün ve Yavaş'ı biraraya getireceğini söyleyerek "Sizi karşılıklı oturtur çözeriz" dedi mi? (Hemen hatırlatalım, Bülent Kuşoğlu, koca bir yalan olduğu ortaya çıkan "Külliye'ye giden CHP'li" bilgisini gazeteci Talat Atilla'ya söylediği bilinen isimdir) Bu soruların cevabını biz bekleyeduralım, bugün Sinan Aygün, tartışmalara ve rüşvete konu olan İkiz Kulelerde basın açıklaması yapacak. 9 başlık altında, hem Mansur Yavaş'ın iddialarına cevap verecek hem de kendi iddialarını yeni bilgi ve belgelerle ortaya koyacak. Bir yandan da İçişleri Bakanlığı'nın görevlendirdiği iki müfettiş bugün itibarıyla iddiaları incelemek üzere çalışmalara başlıyor. Müfettişler Mansur Yavaş'tan Sinan Aygün'e, rüşvet istedikleri iddia edilen 8 CHP'li Meclis üyesinden sürpriz başka isimlere kadar pek çok kişiyle görüşecekler. Ankara kulislerinden gelen bilgiler; Sinan Aygün'ün CHP'li Büyükşehir Belediyesi'nin tek mağduru olmadığı yönünde. Aygün gibi pek çok müteahhidin korkudan dolayı konuşmadığı ama müfettişlerin çalışmaları sırasında incelemenin bu yönde yeni örneklerle genişleyeceği söyleniyor. Bu pilav ne kadar su kaldırır göreceğiz...