Özışık, Kılıçdaroğlu'nun evlat nöbeti tutan anneler hakkında yarım ağız konuşarak PKK ve HDP'yi hedef göstermeden HDP binası önündeki annelerin de Cumartesi Annelerinin de haklı olduğunu ifade ederek lafı İçişleri Bakanlığı'na getirdiğini kaleme aldı.
Süleyman Özışık Kılıçdaroğlu'nun PKK'ya, "Bu çocukları geri gönderin" diyemediğini bu konuda da elinde bilgi ve belge bulunmadığı halde devleti ve AK Parti'yi suçladığını belirtti.
Türkiye yazarı Özışık yazısında şu çarpıcı ifadeyi kullandı:
Devlete, "Senin işin o çocukları bulmak" diyeceğine, YPG ve PKK'ya, "O çocukları gönderin" demesi yetecek.
Zira terör örgütünün şu anda sözünü ikiletmeyeceği ve hatırını kırmayacağı tek kişi var ise o da Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'dur!
Özışık'ın yazısından bir bölüm:
CHP lideri, haftalar sonra yüzünün ortasındaki kara deliği açtı ve HDP önünde evlat nöbeti tutan anneler meselesine değindi.
Durun, durun hemen heyecanlanmayın.
Beklediğimiz, "İşte bu ya. Helal olsun ya" diyeceğimiz türden bir değinme olmadı bu. "Yarım ağız konuştu" desek daha doğru olur.
"HDP önünde bekleyen anneler de haklı. Cumartesi anneleri de haklı. Hepsi çocuklarını istiyor" dedi kısaca...
Sonra hemen lafı İçişleri Bakanı'nın HDP önünde eylem yapan annelere verdiği desteğe getirdi, "Senin işin o çocukları bulmak, sen gidip o annelerle oturamazsın" dedi.
Bu sözleri eline tutuşturulan bir kâğıttan okudu...
Bakın ayrıntıya dikkat edin.
HDP'lilerin masum çocukları dağa götürdüğü kamera görüntüleriyle ve itiraflarla ispatlanmasına rağmen...
HDP önünde bekleyen anneler, "Bizim çocuklarımızı HDP'li kişiler dağa götürdü" demesine rağmen...
Kaçırılan çocuklar dağdan annelerini arayıp, "Anne eve gitmezseniz bizi infaz edecekler" diye aramasına rağmen...
Kılıçdaroğlu'nun ağzından HDP ya da PKK ismi çıkmıyor. PKK'ya, "Bu çocukları geri gönderin" demiyor, diyemiyor.