Umutları yarım kalan Sedat hayata tutunmak için donör arıyor

İZMİR'deki Ege Üniversitesi Çocuk Hastanesi’nde lösemi tedavisi gören ve ilik nakli olması gereken 11 yaşındaki Sedat Tok’a Almanya’da yüzde yüz uyumlu donör bulundu. Ancak donörun bulaşıcı hastalık taşıması nedeniyle nakil işlemi iptal edildi.

İZMİR'deki Ege Üniversitesi Çocuk Hastanesi’nde lösemi tedavisi gören ve ilik nakli olması gereken 11 yaşındaki Sedat Tok’a Almanya’da yüzde yüz uyumlu donör bulundu. Ancak donörun bulaşıcı hastalık taşıması nedeniyle nakil işlemi iptal edildi. Umutları yarım kalan aile, Sedat’ın hayata tutunabilmesi için duyarlı vatandaşlara donör olmaları çağrısında bulundu.

Aydın’da yaşayan Göksel Tok (38) ve Hacer Tok (39) çifti, oğulları Sedat'ı yaklaşık 3 yıl önce aşırı kilo kaybı şikayetiyle Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Hastanesi’ne götürdü. Hastanede yapılan tetkiklere rağmen Sedat’ın hastalığına 2,5 yıl boyunca teşhis konulamadı. Eklem bölgelerinde şişlik meydana gelmesi sebebiyle romatizmadan şüphelenen ve kan değerlerinde anormallik olduğunu tespit eden doktorlar, Sedat’ı Ege Üniversitesi Çocuk Hastanesi’ne sevk etti. Ege Üniversitesi’nde yapılan tahliller sonucunda 8 ay önce Sedat’a lösemi teşhisi konuldu. Üç çocukları olan aile, Aydın’dan İzmir’e gidip gelmeye başladı. Sedat’a ise babaannesi Selma Tok refakat etti. İyileşebilmesi için ilik nakli olması gereken Sedat’a birkaç ay önce Almanya’da yüzde yüz uyumlu donör bulundu. Ancak aldıkları sevindirici haberle yüzü gülen ailenin umutları yarım kaldı. Donörün bulaşıcı hastalık taşıması sebebiyle nakil işleminin iptal edildiğini öğrenen aile, şimdi Sedat’a can verecek yeni bir donör bulunmasını bekliyor.

‘Çocuğumuzun hayatını kurtarmalarını istiyoruz’
Torununu kendisinin büyüttüğünü söyleyen Selma Tok, "Sedat son zamanlarda çok kilo vermişti. Benzi soluk görünüyordu. Şüphelenince Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Hastanesi’ne gittik. Uzun bir süre hastaneye gidip geldik ama teşhis konulamadı. Bir süre sonra kan değerlerinin düzeldiğini söyleyip eve gönderdiler. Daha sonra eklemlerinde bir problem olduğunu fark ettik, eli şişti ve alçıya alındı. Ege Üniversitesi Hastanesi’ne sevkimiz yapıldı. Ege Üniversitesi’ne öncelikle romatizma zannederek geldik, ancak romatizma ilaçları vücudunda farklı tepki verdi. Daha sonra lösemi olduğu anlaşıldı ve hematoloji bölümünde tedavi görmeye başladı. Biz, duyarlı vatandaşlarımızdan donör olmalarını ve çocuğumuzun hayatını kurtarmalarını istiyoruz" dedi.

Hastanede 'süper babaanne' diyorlar
Uzun süredir hastanede Sedat’a refakat eden Selma Tok, "Hastalıkla beraber insan yıkılıyor, dünyayla hiçbir ilgisi kalmıyor. Burada nakil bekleyen çok fazla çocuk var. İlk başta donör olacağını duyunca çok sevdim. İptal olduğunu duyunca adeta yıkıldım, tüm gün ağladım. Torunumla aramızdaki ilişki bambaşka. Hastanede artık herkes bana 'süper babaanne' diyor. Burada sadece Sedat’ın değil. herkesin babaannesi oldum" diye konuştu.

‘Hayırlısı böyleymiş dedik’
Zorlu bir süreçten geçtiklerini ifade eden baba Göksel Tok ise şöyle konuştu:
"Sedat bir dönem hiç yürüyemez hale gelmişti, ben kucağımda götürüp getiriyordum. Yaklaşık 4 aydır nakil bekliyoruz. Bu süre içinde Almanya’dan yüzde yüz uyumlu bir donör bulundu. Çok umutlandık, çok sevindik ama daha sonra donör bulaşıcı bir hastalık taşıdığı için nakil yapılamayacağını söylediler. Hastalık başımıza gelmeden biz de bir şey bilmiyorduk. Donör olmanın ne kadar önemli bir şey olduğunu yeni anladık. Naklin iptal olduğunu duyunca hepimiz çok üzüldük, ancak bunda da bir hayır vardır dedik. Hayırlısı böyleymiş diye düşündük. Nakil yapılıp bulaşıcı hastalık oğluma geçseydi, her şey çok kötü olabilirdi. Bazıları ise işlerini bırakmak zorunda kaldığı için donör olmak istemiyor. Devletimizin donör olan kişileri desteklemesi çok iyi olurdu. Bizim milletimiz dünyadaki en fedakar millet. En azından donör olacak kişilere nakil süresince işlerinden geri kalacağı için asgari ücret bağlanması gerekiyor. Annesi Aydın’da yaşıyor, iki çocuğumuz daha var. Bu yüzden babaannesi Sedat'a refakatçilik yapıyor. Sedat hasta olduktan sonra makine operatörlüğü işimi bıraktım. İş yerimdekiler bana izin veriyor, yardımcı oluyordu ama ben kendimi mahcup hissediyordum. Daha sonra işten ayrılıp hayvancılıkla uğraşmaya başladım. İşsizlik maaşı alıyordum ama bu ay o da kesilecek."

En büyük hayali hastaneden çıkmak
Büyüyünce hakim olmak isteyen Sedat Tok ise, "Okul arkadaşlarımı ve okulumu özledim. Hastanede vaktimi oyun oynayarak, kitap okuyarak ve resim yaparak geçiriyorum. Legolarla oynamayı çok seviyorum. En büyük hayalim ise hastaneden çıkabilmek" dedi.