Vanlı lise öğrencileri, alternatif tıp bilgilerinden
yararlanarak yarayı 15-20 dakika gibi kısa bir sürede iyileştiren
‘kollojen geliştirici antibakteriyel organik yara bandı’
üretti.
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesinde (Van YYÜ) açılan Türkiye Bilimsel
ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) sergisinde, 100 projeden
biri olan antibakteriyel organik yara bandı büyük ilgi gördü. Hamza
İpek ve Özer Avcı isimli lise öğrencileri; doku üzerindeki
yaraların daha çabuk iyileşmesi için bir çalışma başlattı.
Çalışma kapsamında ilk olarak ısırgan otundan elde edilen ’Urtica
dioica’ özütünün Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi
Mikrobiyoloji Anabilim Dalında incelenmesi sonucunda, antiseptik
özelliği tespit edildi. Daha sonra öğrenciler, halk dilinde
‘yılandili’ olarak bilinen sinir otunun ’Plantago’ yaraları daha
çabuk iyileştiği yönünde bilgi aldı. Ardından Hindistan ve Brezilya
gibi ülkelerde balık pulunun yaralara sarıldığı ön bilgisine sahip
olan öğrenciler, Van Gölü’nde yaşayan balık türü olan inci kefali
(Van Balığı) pulunun da yaralara iyi gelebileceğini düşündü.
Öğrenciler, ısırgan ve sinir otunun özütü ile inci kefali pulunu
yara bandına ekleyerek bir çalışma yaptı. Elde edilen özütü ve
balık pulunu kırmızı Kaliforniya solucanı üzerindeki yaraya
damlatan öğrenciler, normalde 3 günde iyileşen yaranın bir günde
iyileşmesini sağladı. Başarılı bir deneye imza atan öğrenciler,
çalışmayı daha da geliştirilerek özel filtreler yardımıyla bitki
özütüyle balık pulunu yara bandına ekledi. Öğrenciler üretilen özel
yara bandının derideki yaraları çok kısa sürede iyileştirdiğini
gözlemledi.
İHA muhabirine konuşan Özer Avcı isimli öğrenci, vücutta bulunan
bağ dokuların daha hızlı nasıl yenilenebileceği şeklinde bir
çalışma yaptıklarını belirtti. Bunun için de bitkiler üzerinde
çeşitli deneyler yaptıklarını ifade eden Avcı, “Çalışmamızı
bitkiler üzerinde yapmayı planladık. Çünkü yapay olarak satılan
kollojenler vücuda zarar verebilmektedir. Van Gölü’nün sodalı suyu
şifalıdır. Bu yüzden inci kefalinin de şifalı olabileceğini
düşündük. Daha sonra kırmızı Kaliforniya solucanı üzerinde
denemeler yaptık. Solucanlarda açtığımız kesiklerde jerenesyon
özelliği olan solucanlarımız 3 günde iyileşti. Balık pulu ve özütü
damlattığımız solucanlar birer günde iyileşti” dedi.
“Yarayı 15 dakikada iyileştirmeyi planlıyoruz”
Yaptıkları çalışmalarla yaraları daha çabuk iyileştirmeyi
hedefleyen Avcı, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tabi biz bunu daha da geliştirmek istedik. Bu kapsamda kantitatif
filtre 0.2 mikrona kadar vitamin ve mineral tutuyor ve başka bir
şey geçirmiyor. Bunu yara bandımıza entegre ettik. Bu şekilde
hazırlanan yara bandımızla 2-3 günde kabuk bağlayan yarayı, 15
dakikada iyileştirmeyi planlıyoruz.”