Diyanet İşleri Başkanlığı'nın 30 Ağustos 2019 tarihli cuma hutbesinde Mustafa Kemal Atatürk'e ve silah arkadaşlarına yer vermemesine tepkiler artarak devam ediyor.
Sözcü yazarı Yılmaz Özdil, "Ayet-el kürsi yazılı pirinç tanesi" başlıklı yazısında Diyanet'i sert sözlerle eleştirdi.
Özdil, Türkiye'nin Kurucu Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk'ün yaşamındaki İslam ile ilişkisini irdelediği köşe yazısında "Bu diyanet, Türk milletinin diyaneti olamaz" diyerek "Tıpkı Börekçizade Rıfat gibi, yurtsever din adamlarımız tarafından Anadolu fetvası verilmesi lazım" ifadesini kullandı.
Sözcü yazarı "Diyaneti yöneten zihniyet, 30 Ağustos hutbesinde lafı uzun uzadıya eğip büktü, 'vatan' dedi, 'zafer' dedi, Mustafa Kemal Atatürk diyemedi" ifadesini kullandı.
Özdil'in yazısının bir bölümü,
Dine, dindara saygılıydı.
Din tüccarına, yobaza müsamaha göstermezdi.
“Din, Allah ile kul arasındaki bağdır, softa sınıfının din simsarlığına asla müsaade edilmemelidir, dinden maddi menfaat temin edenler menfur (tiksinti verici) kimselerdir” diyordu.
★
1922… Saltanatın kaldırılması görüşmeleri yapılırken, bazı
milletvekilleri “Mustafa Kemal halife olsun” teklifinde
bulundu.
Sinirinden acı acı gülümsüyordu.
“Bunlar beni, başımda yeşil sarık, yüzümde uzun sakal, geniş bir
cübbe içinde, elimde tespih, uhrevi bir adam yapmak istiyorlar.
Hayrete şayandır, bunların kalın kafaları beni anlamıyor”
diyordu.
★
Kadir geceleri oruç tutardı.
Ramazan'da içki içmezdi.
Akşam sofraları iftara dönüşürdü.
Yaşar Okur'u çağırır, Kur'an-ı Kerim okuturdu.
★
Yaşar Okur özel hafızıydı.
Sultan Reşad'ın, Vahdettin'in, halife Abdülmecid'in hanendesi ve
başmüezziniydi. Cumhuriyet ilan edilince Ankara'ya gelmiş,
Cumhurbaşkanlığı Fasıl Heyeti Şefi olmuştu.
1930'da emekliye ayrıldı ama, Köşk'ten ayrılmadı.
Mustafa Kemal hiç kimsenin emeğini bedavaya getirmezdi… Gönüllü
olarak çalışmaya devam eden hafızına 1930'dan itibaren ölümüne
kadar her ay kendi cebinden 100 lira verdi.
Emekli hafız maaşının iki katıydı.