Yılmaz Özdil'den çarpıcı yazı: Aktrol var da halktrol yok mu?

Sözcü yazarı Yılmaz Özdil bugünkü yazısında CHP'de yaşananları ensest ilişkilere benzetti ve "ailedeki herkes gördü ama herkes sustu. Sonunda olan yuvanın evlatlarına oldu" dedi. Yılmaz Özdil, medya ve sosyal medyaya da saydırdı ve "Aktrol var da Halktrol yok mu?" diye sordu.

CHP ve CHP medyasının derin kırılmalar yaşadığı 'kumpas' skandalında tartışma her geçen gün farklı bir boyut kazanıyor. CHP ve medyasında yeni suçlamalar birbiri ardına geliyor. Sözcü yazarı Yılmaz Özdil de bugün konuyu köşesinde ele alarak sert bir yazı yazdı.

Yılmaz Özdil, bugünkü "Yuvanın evlatlarına... Kendi yuvaları kabus oldu" başlıklı yazısında CHP'yi ensest üzerinden tarif etti ve "kendi evletlarına kabus olan bir yuva" benzetmesinde bulundu.

Medyayı da eleştiren Yılamz Özdil, ezber bozarak "Aktrol var da Halktrol yok mu?" dedi.

İşte Yılmaz Özdil'in çarpıcı ifadeleri:

Namuslu milletvekili imha edildi, onun yerine fırıldak milletvekili getirildi, il başkanı sustu.

Yurtsever il başkanı kapının önüne konuldu, onun yerine ikinci cumhuriyetçi il başkanı getirildi, belediye başkanı sustu.

Çalışkan belediye başkanı defterden silindi, onun yerine tavşan boku belediye başkanı getirildi, genel başkan yardımcısı sustu.

Dürüst genel başkan yardımcısı kovuldu, onun yerine akçeli işlerden şaibeli genel başkan yardımcısı getirildi, parti meclisi üyesi sustu.

Atatürkçü parti meclisi üyesi partiden atıldı, onun yerine din bezirganı parti meclisi üyesi getirildi, delege sustu.

Doğma büyüme bu partinin çocuğu olan delege dışlandı, onun yerine alakasız partilerin antin kuntin tipleri delege yapıldı, milletvekili sustu.

Yuvanın evlatlarına…

Kendi yuvaları kabus oldu.

(...)

Hazır herkes namuslu gazeteci ayağına yatarken, hatırlatalım…

On yıldır Chp'nin kurumsal kimliğinin ırzına geçilirken, kurucu partinin devrimci felsefesi iğfal edilirken, gerçekleri bile bile, Chp'de sanki herşey güllük gülistanlıkmış gibi gösterenler, halkın gözünün içine baka baka yalan söyleyenler kimlerdi?

Hem Kılıçdaroğlu'nu, hem Ekmeleddin efendiyi, hem Muharrem İnce'yi alkışlayanlar, aynı gazeteciler değil mi?

Neme lazım, aman Chpli okurları küstürmeyeyim diye düşünerek, bile bile gerçekleri makyajlayan, nabza göre şerbet ikram eden, ekranın arkasında başka, önünde başka konuşan, süzme eyyamcılar yok mu?

Kardeşini, damadını Chp'de makam sahibi yapan, belediye festivallerinden nemalanan, programına sponsor kapan, bunların karşılığında kalem oynatan, ekranda amigoluk yapan yok mu?

Aktrol var da, halktrol yok mu?

(...)

Yılmaz Özdil'in tüm yazıları