Akademik kariyerle ilgili çok ilginç gelişmeler oluyor.
Yüksek- öğretim sektörü öylesine büyüdü ki 20-30 üniversiteye göre
dizayn edilen YÖK, kalite ve denetim konusunda ne kadar titiz
davransa da 200’e yakın üniversiteye yetişemiyor.
İşte size çok çarpıcı iki örnek:
Yayın ve
sempozyumlar
“Yükseköğretimde, akademik camiadaki yozlaşmaya, sonuç olarak
kaliteden yoksun, sadece çıkar odaklı yeni akademik neslin nasıl
yetiştirildiğine ilişkin çok basit bir örnek göstermek
istiyorum.
Akademik yükseltmelerde, geçen yıldan beri uygulanan akademik
teşvik ödemelerinde uluslararası taranan dergilerde yapılan
yayınların, sunulan bildirilerin büyük önemi var. Maalesef, son 2
yılda uluslararası konferans olarak düzenlenen, kaliteden yoksun
çalışmaların güya sunulduğu toplantılar düzenlenmekte. Bu tür
tezgâhlar, eğer önüne geçilmezse günbegün artacaktır.
Katılımcıların hemen hemen yüzde 80’i Türkiye’den, yaklaşık 360
bildirinin 200 kadarı Türkiye’den olan bu toplantı, İtalya’da
düzenlenmekte.
Sadece benim bölümümden 20 kişi bu toplantıya katılıyor.
Ayrıca her bir katılımcının en az 5 bildiride ismi yazar olarak
görünüyor. İşin diğer bir hazin tarafı, bu tezgâh toplantıdaki
bildirilerin çoğu, yayınevi sahibi Avrupa’da yaşayan bir Türk olan
dergide, kalitesine bakılmaksızın makale olarak basılıyor.
Bu insanlar, bu makalelerle doçent, profesör oluyorlar (buna son
yıllarda kendi bölümümüzde bire bir şahit olduk).
Yayın teşvik adı altında para alıyorlar (hem üniversiteden hem de
TÜBİTAK’tan), ayrıca akademik teşviklerde de puanlarını yine bu
kalitesiz yayınlar iliştirerek haksız kazanç sağlıyorlar.
Toplantıya katılım için üniversite- lerinden ya da TÜBİTAK’tan
aldıkları destek paraları da cabası!
Beni üzen tarafı ise gelecekte öğretim üyesi konumuna gelecek
araştırma görevlilerinin de birlikte çalıştıkları
hocaları/danışmanları tarafından böyle kirli işlere alıştırılması,
gerçek bilimden uzak, kolay yoldan bir yerlere gelme çabası içine
sokulmalarıdır.
Bu böyle devam ederse, gelecekte üniversitelerimizin akademik kadro
kalitelerinin yerlerde gezeceği çok aşikârdır.”
Doktora
mülakatları