Birinde uzlaşma sağlanmadan, diğerinde uzlaşma sağlamak mümkün değil.Daha da önemlisi Anayasa ve eğitim, birbirinin alternatifi değil, tamamlayanıdır.Birinde sorun varsa, diğeri ne kadar mükemmel olursa olsun, sürdürülebilir olmaz.Örneğin bugünkü eğitim sistemi, bu haliyle kaldığı sürece, dünyanın en iyi Anayasa’sını da yapsak, işlerliği olmaz.Neden mi? İyi insan, iyi yurttaş, iyi meslek erbabı yetiştiremiyoruz da ondan.Anayasaları ya da yasaları değerli kılan onların ciddiye alınması ve hayata geçirilmesidir. Yoksa kâğıda yazılı bir metin olmanın ötesine geçemezler. Tıpkı şimdiki Anayasamız, diplomalar, takdirname ve teşekkür belgeleri gibi…İşte bu yüzden Anayasa’dan önce eğitim sistemi ele alınmalı, üzerinde uzlaşılmalı ve birkaç yıl sonra her gelen bakanın keyfine göre değiştireceği bir eğitim sistemi değil, tıpkı Batı tipi anayasalar gibi kalıcı bir sistem getirmeliyiz.