Bir gün gecikmeyle de olsa bayramınızı canı gönülden kutluyoruz.
Umarız her şey gönlünüzce geçiyordur...
Bayram = tatil olalı çok oldu, bu yüzden, bayram boyunca, bayramdan çok, tatil konuşulacak.
Nereye gidildi, ne yenildi, içildi, fiyatlar neydi, kim nereye
gitti?
Ve tabii en çok da siyaset!
Hemen herkes birbirine soruyor?
15 Temmuz’a nasıl gelindi, 15 Temmuz’da ne oldu, şimdi ne oluyor, Türkiye nereye gidiyor?
Herkes analizci olmuş.
Öylesine yorumlar yapıyorlar ki, şaşıp kalıyorsunuz.
Böylesi zamanlarda, sadece dinleyici olmak, sanki en iyisi.
Biz de öyle yapıyoruz...
Çifte bayram!
İstediği liseyi, üniversiteyi kazanan, öğretmen olarak atanan ve iş bulanlar, çifte bayram yaşıyor.
Keyifleri yerinde.
Nereyi kazandın, nereye atandın, nerede işe başladın diye sormalarına gerek kalmadan, hemen söze giriyorlar.
Büyük bir gururla, hayallerini sıralamaya başlıyorlar.
Haksızlar mı?
Kesinlikle hayır.
Çok zor süreçlerden geçtiler ve keyif sürmek de fazlasıyla hakları...
Kazanamayanlar için bayramın keyifli geçtiğini söylemek zor!
Adeta herkesten kaçıyorlar. Kimseyle konuşmak istemiyorlar...
Bayramı en zor geçenler ise gözü kulağı Ankara’da, özellikle de ÖSYM’de olanlar.
Çünkü önlerini göremiyorlar!
Bu belirsizlik de onları yiyip bitiriyor!..
Kapatılan üniversitelerin öğrencilerinin yerleştirme sonuçları, hâlâ açıklanmadı.
Ne zaman açıklanacağı da belli değil.
Kayıtlar bayram sonrası başlayacak ama hiç açıklama yok.
İş sadece yerleştirme ile kalsa iyi devamında bir de yeni hayata hazır olma süreci var ki, o da zaman alacak.
Ve onlar için her şey belirsiz!.
Üniversiteler de zaten açılmaya başladı…
Yurt ve burs!
Üniversite öğrencilerinin en büyük sorunu yurt ve burs ama ne yazık ki bunu, yıllardır, hiç kimselere anlatamadık!