Zor günlerden geçiyoruz. Her şey arapsaçına dönmüş durumda.
Pek çok konuda aynı şeyleri düşünüyoruz, söylüyoruz ama iş
uygulamaya gelince, çok farklı noktalara savruluyoruz.
Demokrasi, bilim, adalet ve özgürlük olmazsa olmazlarımızın başında
geliyor.
Ama gün geliyor, bu konudaki en doğru sözleri söyleyen de en aykırı
uygulamalara imza atan da yine biz oluyoruz.
Demokraside, bilimde, yargıda, özgürlüklerde, evrensel kurallar
vardır.
Bunlar ne zamana göre ne de kişiden kişiye göre değişir.
Doğru, doğrudur.
Ve zaman, doğru olanı her zaman ortaya çıkarmıştır...
Bilim olmadan olmaz!
Aşağıdaki satırların altına hangimiz imza atmayız ki?
l Sorunlarımızın kaynağı olarak hep başkalarını işaret etmek,
sıkıntılarımızın çözümünü dışarıda aramak, bizi yanlış yollara sevk
edecektir.
l İlk ayeti, ilk emri “ikra”, yani ‘oku’ olan bir dinin
mensuplarıyız. Bizim dinimiz cehaleti emretmiyor, tam aksine, ilmi
emrediyor.
l Son birkaç asırdır kitaptan, kütüphaneden, kalemden, tefekkürden
daha fazla uzaklaşıyoruz.
l İslam dünyasındaki nüfusun yüzde 55’inin okuma-yazma dahi
bilmediği gerçeği yüreğimizi acıtıyor.
l OECD ülkelerinde milli gelirden eğitime ayırılan payın ortalaması
yüzde 5.2 iken, bu oran İslam dünyasında yüzde 1’i dahi
bulmuyor.
l Soran, sorgulayan, geleceğe dair iddiaları olan bir nesil
yetiştirmekte gereken başarıyı gösteremediğimizde ortaya geçici
hevesler peşinde koşan, maalesef bir nesil çıkıyor.
l Üniversiteler, bilimin, özgün ve özgür düşüncenin üretim
merkezleridir.
l Teröre bulaşmayan, şiddeti kutsamayan her türlü fikrin, her türlü
kanaatin üniversitede yeri vardır, yeri olmalıdır.
l Üniversitede kürsüleri sadece ders anlatılan mekânlar olmanın çok
ötesinde nitelikli fikir teatileriyle öğrencilerin ufuklarını
açmalı, dünyaya, topluma ve kendilerine dair farklı bakış açıları
da kazandırmalıdır.
l Dünyanın en iyi ilk 500 üniversitesi arasında İslam ülkelerinden
sadece bir avuç kurum bulunuyor.
l İslam toplumları olarak en zeki öğrencilerimizi, en parlak
beyinlerimizi Batılı eğitim kurumlarına kaptırıyoruz.
l Gençlerimiz kendi ülkelerinde, kendi üniversitelerinde parlak bir
gelecek göremedikleri için giderek artan bir oranda Batı’ya
yöneliyor. Üstelik bunun için Batı ülkelerine çok ciddi paralar da
aktarıyoruz.