Abbas Güçlü Milliyet Gazetesi

Bilim ve adalet

Zor günlerden geçiyoruz. Her şey arapsaçına dönmüş durumda. Pek çok konuda aynı şeyleri düşünüyoruz, söylüyoruz ama iş uygulamaya gelince, çok farklı noktalara savruluyoruz. Demokrasi...

28 Temmuz 2017 | 453 okunma

Zor günlerden geçiyoruz. Her şey arapsaçına dönmüş durumda.
Pek çok konuda aynı şeyleri düşünüyoruz, söylüyoruz ama iş uygulamaya gelince, çok farklı noktalara savruluyoruz.
Demokrasi, bilim, adalet ve özgürlük olmazsa olmazlarımızın başında geliyor.
Ama gün geliyor, bu konudaki en doğru sözleri söyleyen de en aykırı uygulamalara imza atan da yine biz oluyoruz.
Demokraside, bilimde, yargıda, özgürlüklerde, evrensel kurallar vardır.
Bunlar ne zamana göre ne de kişiden kişiye göre değişir.
Doğru, doğrudur.
Ve zaman, doğru olanı her zaman ortaya çıkarmıştır...
Bilim olmadan olmaz!
Aşağıdaki satırların altına hangimiz imza atmayız ki?
l Sorunlarımızın kaynağı olarak hep başkalarını işaret etmek, sıkıntılarımızın çözümünü dışarıda aramak, bizi yanlış yollara sevk edecektir. 
l İlk ayeti, ilk emri “ikra”, yani ‘oku’ olan bir dinin mensuplarıyız. Bizim dinimiz cehaleti emretmiyor, tam aksine, ilmi emrediyor.
l Son birkaç asırdır kitaptan, kütüphaneden, kalemden, tefekkürden daha fazla uzaklaşıyoruz.
l İslam dünyasındaki nüfusun yüzde 55’inin okuma-yazma dahi bilmediği gerçeği yüreğimizi acıtıyor.
l OECD ülkelerinde milli gelirden eğitime ayırılan payın ortalaması yüzde 5.2 iken, bu oran İslam dünyasında yüzde 1’i dahi bulmuyor.
l Soran, sorgulayan, geleceğe dair iddiaları olan bir nesil yetiştirmekte gereken başarıyı gösteremediğimizde ortaya geçici hevesler peşinde koşan, maalesef bir nesil çıkıyor.
l Üniversiteler, bilimin, özgün ve özgür düşüncenin üretim merkezleridir.
l Teröre bulaşmayan, şiddeti kutsamayan her türlü fikrin, her türlü kanaatin üniversitede yeri vardır, yeri olmalıdır.
l Üniversitede kürsüleri sadece ders anlatılan mekânlar olmanın çok ötesinde nitelikli fikir teatileriyle öğrencilerin ufuklarını açmalı, dünyaya, topluma ve kendilerine dair farklı bakış açıları da kazandırmalıdır.
l Dünyanın en iyi ilk 500 üniversitesi arasında İslam ülkelerinden sadece bir avuç kurum bulunuyor.
l İslam toplumları olarak en zeki öğrencilerimizi, en parlak beyinlerimizi Batılı eğitim kurumlarına kaptırıyoruz.
l Gençlerimiz kendi ülkelerinde, kendi üniversitelerinde parlak bir gelecek göremedikleri için giderek artan bir oranda Batı’ya yöneliyor. Üstelik bunun için Batı ülkelerine çok ciddi paralar da aktarıyoruz.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Öğretmenler neden mutsuz? 24 Kasım 2024 | 301 Okunma Öğretmen, öğretmen, öğretmen! 22 Kasım 2024 | 476 Okunma Eğitim nedir, ne değildir?.. 20 Kasım 2024 | 336 Okunma Pazar keyfi 17 Kasım 2024 | 60 Okunma Hatada ısrar mı erdem, dönmek mi? 15 Kasım 2024 | 230 Okunma