7 Haziran seçiminin en renkli milletvekili adaylarından birisi
de olası CHP iktidarının ekonomiden sorumlu bakanı olarak görülen
Selin Sayek Böke...
Tanıyıp da hakkında olumsuz konuşan tek kişi yok gibi. Siyasete
atıldıktan sonra, bakış açılarında biraz değişmeler olmuş ama hâlâ
çok seviliyor.
Çünkü hep pozitif, hep yüzü gülüyor ve en önemlisi de bir
siyasetçiden daha çok bir arkadaş, bir abla ve başı derde düşenin
can kurtaran simidi gibi. Samimi, donanımlı, heyecanlı ve kıpır
kıpır. Yerinde duramıyor, enerjisini hiç kaybetmiyor. Son günlerde
hemen her gün bir kaç televizyon kanalı ve bir kaç kent dolaşıyor.
Onu bazen ekranlarda, bazen de meydanlarda görüyoruz. Ve görünen o
ki siyaset sahnesinde daha uzun süre kalacak...
Siyaseti seviyor, çünkü siyaseti seven ve siyaset yapan bir aileden
geliyor. Rahmetli annesi Füsun Sayek, Türk Tabipler Birliği
Başkanı’ydı. Siyasete girişine, küçük oğlu Aksel’in dışında ailenin
tümünden destek gelmiş.
Aksel (4), arada bir eve uğrayan annesine öylesine bozulmuş ki, eve
son gelişinde, oturduğu koltuğa, koli bandıyla sıkı sıkıya bağlamış
ve artık bir yere gidemezsin diye ültimatom vermiş. Çalışmam
gerekir dediğinde, bilgisayarını getirip, al biraz da evden çalış
demiş.
İşte bu yüzden, anne Sayek gün boyu meydanlarda ve ekranlarda olsa
da aklının bir bölümü evde. Ve bir sonraki eve gidişinde nasıl bir
sürprize karşılaşacak o da merak ediyor...
Peki ya büyük oğlu Can (10) bu işe ne diyor? O siyaseti seviyormuş.
Hatta çok çarpıcı politik karikatürler çiziyormuş. Ama başım belaya
girer mi diye de tedirginmiş.
Selin Hoca, bak işte siyasete girmem için bir neden daha diyerek,
yaratılan korku dağlarının çocukları bile etkiler hale geldiğini
örnek gösteriyor...
Eşi Mert Böke ise inşaat mühendisi ve özel bir şirkette çalışıyor.
Allahtan o var, yoksa çocukların isyanını bastıramazdım diyor.
Dünyayı etkiler!
Bilkentli öğrencilerin, Sevgili Hocaları Selin Sayek Böke, anne,
baba, dede, teyzenin doktor olduğu bir aileden geliyor. Tıpçılar
her konuda konuşup, sıra çözüme geldiğinde paraya dayandığı için
ekonomiye yönelmiş. 1993 ODTÜ iktisat mezunu. Dünyanın önemli
üniversitelerinde kariyer yapmış ve o da pek çok siyasetçi gibi
doçentlikte akademik kariyerine ara verip siyasete
atılanlardan...
ODTÜ mezuniyet yıllığında, bugüne ve geleceğe ışık tutan ilginç
değerlendirmeler ve işaretler görmek mümkün. İşte onlardan bazı
satır başları:
- Bu tempoyla gidersen değil Türkiye’yi bütün dünyayı
fethedeceksin.
- Kötü ve zor zamanlarda hep yanımdaydın.
- Bir çekmece dolusu işi kısacık zamanlara sığdırmanı, başarılarını
her zaman takdir etmişimdir.
- Zaman onun için farklı bir hızda geçiyor demek yanlış olmaz.
Selin, bir günde, bizim bir haftada yaptıklarımızı yapmayı
becerebilen, hep dolu dolu yaşayan bir insandır.
- Sayek, bölümden telefon numarasını bildiğim, hatta evine
gittiğim, üstüne üstlük önceden tanımadığım tek insandı...
Öğrenci olur da lakabı olmaz mı? Yine yıllıktan öğreniyoruz ki,
onunki de “Şöbiyet”miş!..
Farklı birisi!
Siyaset ve güç, hemen herkesi değiştiriyor onu da değiştirir mi? O
her ne kadar hayır dese de bunu zaman gösterecek. O değişmese bile
yakın çevresi özellikle de danışmanları onu çok farklı noktalara
götürebilir. Nitekim götürüyor da...
Sade bir yaşantısı var. Daha önce annesini de konuk ettiğimiz Genç
Bakış’a biraz maceralı da olsa, keyifle geldi, izleyenlerden tam
not aldı ve yine keyifle ayrıldı.
Siyaset ve makamlar beni değiştirmeyecek diye de söz verdi.
Özetin özeti: Bugüne kadar çok sayıda akademisyen ve kadın
politikacı geldi geçti. Sayek’in onlardan farklı olarak, siyasette
çıtayı çok daha yukarıya çıkaracağı kesin. Çünkü kafasında yıllarca
bunu kurgulamış, kendini hazırlamış ve ne istediğini biliyor!..