Eğitimde kafalar öylesine karışık ki içinden çıkana aşk olsun! Kimilerine göre Cumhuriyet tarihinin en büyük reformlarını gerçekleştirip, harikalar yaratıyoruz. Kimilerine göre de dibe vurduk! Peki, doğru olan ne? Ne o, ne de diğeri. Evet, çok önemli adımlar atılıyor ama uluslararası kriterlere göre bulunduğumuz nokta hiç de iç açıcı değil! Zorunlu temel eğitim önce 8 yıla, sonra da 12 yıla çıktı. Ama hâlâ bazı illerde ortalama eğitim süresi 3-4 yılı geçmiyor. Genel ortalama ise 6.5 yıl. AB ortalaması ise ülkelere göre 14-15 yılı buluyor! Daha da vahimi, milyonlarca vatandaşımız hâlâ okuma yazma bilmiyor! Milyonlarcası da zorunlu eğitim çağında olmasına rağmen, okulda değil, sokakta! Oysa, zorunlu eğitim Anayasa’nın gereğidir ve mazereti olamaz!.. Peki, bizde okullaşma oranı ve eğitim ortalaması neden bu kadar düşük? Çünkü doğan her çocuğu nüfusa kaydetmiyoruz, okul çağı geldiğinde okula göndermiyoruz, sonra da okuma yazma kurslarıyla onlara okuma-yazma öğretmeye çalışıyoruz. Milyonlarca vatandaşımızın okuma-yazma bilmemesi ve onlara yönelik başlatılan okuma-yazma kampanyaları da başkaları nasıl düşünür bilmem ama bana göre, ülkemiz için utanç verici bir durum.