Nüfus aldı başını gidiyor.Dünya nüfusu son 50 yılda bir
milyardan 7 milyara çıktı.Diğer canlılarınki de.
Her şey devasa boyutlarda büyüyor.Özellikle de beton yığınına
dönüşen kentler!
Bu durumu geleceğimiz için tehlike olarak görenler olduğu kadar
gülüp geçenler de var.
Onlara, Dünya’da hiçbir şey yoktan var olmaz, varken de yok olmaz
sözünü hatırlatıp, her şey Dünya’nın bir yanından öte yanına
taşınıyor, değişen sadece şekilleri, dolayısıyla ağırlık artmaz
deseniz de yine bildiklerini okuyorlar...
Peki ya nüfus, 10 gramlık bir spermden ya da tohumdan devasa
boyutlara ulaşan insanlar, hayvanlar, bitkiler?
Sakın ola kafanız karışmasın, çünkü canlıların tümü de var olan
kaynaklarla doğup, büyüyor...
Niye artmaz!
Bilimin cevap veremediği konu çok az.
Bugün için tam bir açıklama getiremezse de bir süre sonra çok net
kuramlar geliştirebiliyor.
Ama bazı temel teoriler var ki hiç değişmez.
Bilimsel konularda ne zaman ayrıntıya girsek, hemen Ural Hoca’yı
ararız.
Bilim Tarihi dersleri veren ve bu konuda çok ciddi makaleler yazan
Ural Hoca’ya (Prof. Dr. Ural Akbulut / Kimya / ODTÜ eski rektörü)
bu konuyu da sorduk.
Herkesin anlayacağı bir dille, her şeyi o kadar net anlattı ki
eminim artık bu soruyu soran kalmaz:
“Dünya’nın nüfusu 100 miyar da olsa ağırlığı artamaz. Çünkü Dünya
tam bir kapalı kutu.
Dünya, tıpkı uzay istasyonu gibi.
Yenilen, içilen ve vücuttan atılan her şey içerden alınıp tekrar
içeriye bırakılıyor.
Dünya’daki insanlar, ağaçlar, sebzeler vb. yani var olan tüm
canlılar, Dünya’daki hammaddelerden oluşuyor ve Dünya’daki
hammaddelerle büyüyüp çoğalıyor.
Tüm canlılar, havadaki karbondioksit, yer altından çıkan su, diğer
mineraller ve besinlerle büyüyor.
İnsanlar ve diğer canlılar yediği ve içtiği her şeyi tekrar
yeryüzüne bırakıyor.
Soluduğumuz oksijeni karbondioksite çevirip havaya bırakıyoruz.
Bitkiler de karbondioksit ve suyu alıp odun, meyve veya sebzeye
dönüştürüyor.
Yakılan petrol kömür vb. ise yeraltında binlerce yıl boyunca ölmüş
ağaçların dönüşmüş hali.
Yani Dünya’dan alınan her şey geri bırakılıyor, yeni canlılar
onlarla büyüyor.
İçtiğimiz su bile, binlerce yıl önce ölen canlıların vücudundan
atılan sudur...
Dünya’nın ağırlığını sadece uzaydan gelen göktaşları ve meteorlar
artırır.
Onlar da çok az zaten.
Diğer yandan atmosferden uzaya kaçan gazlar nedeniyle de Dünya’nın
ağırlığı sembolik oranda azalır.
Yani Mars’ta olduğu gibi! Oradaki tüm atmosfer, zamanında uzaya
kaçtı.
Ama “Dünya’daki insan sayısı arttı, hayvanlar arttı, bina arttı,
Dünya ağırlaştı” diyemeyiz.
Onların tümü zaten Dünya’da var olan hammaddelerden oluştu. Bu
konuda bir tartışma mı var? İlk kez duydum!..”