Eğitimde model arayışları yine hız kazandı.
Çünkü mevcut sistemden, devletin en tepesinden anaokulu öğrencisine kadar hiç kimse memnun değil.
Peki sorunun çözümü ithal eğitim modellerinde mi yoksa kendi eğitim sistemimizi revize etmekten mi geçiyor?..
Eğitim sistemimizde ciddi sıkıntılar olduğunu bilmeyen ve bunu
dillendirmeyen yok gibi.
Bu öyle 5-10 yılık bir sorun değil, en az yarım asırlık bir geçmişi var.
Ve her iktidar, sorunu düzelteceğiz diye geliyor, içinden daha da çıkılamaz hale getiriyor.
Çünkü eğitime pedagojik değil, ideolojik bakıyoruz.
Bu böyle devam ettiği sürece de taşların yerli yerine oturması mümkün değil.
Peki, yeni eğitim modeli nasıl olmalı?
İşte bu konu, anayasa değişikliğinden çok daha önemli!
Ve eğer ille de yeni bir sistem oluşturulacaksa, A’dan Z’ye herkesi memnun etmesi gerekir.
Yoksa kalıcı olmaz...
Her şeyden önce, nasıl bir insan, nasıl bir yurttaş ve nasıl bir gelecek hedefliyoruz, ona karar vermeliyiz.
Eğitimde, hedef olmadan başarıya ulaşmak mümkün değil.
Öğrenci, öğretmen ya da bilim insanı, eğer herhangi bir dersin ya da bilginin, kendisine ya da ülkesine bir yararı olacağına inanmıyorsa, arkası gelmiyor.
Tıpkı şimdi olduğu gibi!
Sınavlar için çalışıyoruz ve bugün öğrenip, yarın unutuyoruz!..
Eğitim sistemimizi her şeyden önce işte bu sınav ve dershane boyunduruğundan kurtarmamız gerekiyor.
Dershaneleri, keşke, tümüyle ortadan kaldırabilseydik.
Değişen sadece isimleri oldu ve en büyük dershaneci de bizzat MEB’in ta kendisi!..
Merak edenler, hafta sonları okullara gidip görebilir.
Milyonlarca öğrenci, dinleneceğine, harıl harıl kurs görüyor...
Nasıl bir eğitim sistemi ki verdiği bilgiye güvenmeyip, hafta sonları kurs açabiliyor!..
Milli Eğitim şûralarının eğitimin sorunlarına çare olmadığı da ortada.
Bu yüzden farklı seçenekler aranmalı ve bir an önce hayata geçirilmelidir...
Çin tam gaz gidiyor!
Saniyede bir katrilyonun üzerinde işlem yapan süper bilgisayarlar, çok az ülkede ve belli sayıda var.