Eğitim
sistemi- mizin tıkanma noktasına geldiğini bilmeyen, dile
getirmeyen, değiştirilmesi gerektiğini üzerine basa basa söylemeyen
yok!
Milli Eğitim
Bakanlığı’nın (MEB), sadece Ak Parti iktidarı döneminde 6 kez el
değiştirmesi biraz da bu yüzden...
Ortada ne devlet politikası var ne de iktidar.
Her gelen bakan kendi adına bir şeyler yapmaya çalışıyor ama
arkası gelmiyor.
Çünkü üzerinde uzun uzadıya kafa yorulmuş projeler yok
denecek kadar az.
Peki, bir milyona yakın personeli bulunan MEB ne yapıyor?
Rüzgâr nereden eserse, kendine ona göre yön veriyor. Ya da
vermek zorunda kalıyor!..
Kaldı ki her şeyi mükemmel yapsalar da yine de çok daha
fazlası gerekiyor!.. Çünkü çağı ve geleceği doğru okumaları
gerekiyor!
Yoksa yanlışı yanlışla düzeltmeye kalkarlar ki o da çözüm
değil, çözümsüzlük getirir...
Temel kararlar?
Türkiye Cumhuriyeti olarak, önümüzdeki 30 yıl için, hadi onu
bırakın, 100. yıl için nasıl bir misyon ve vizyon
belirledik?
Nasıl bir toplum yaratacağız?
Bilgi toplumu mu, tarım toplumu mu, endüstri toplumu mu,
üreten bir toplum mu yoksa tüketici ve dizi toplumu mu?
Öncelikle buna karar vermeliyiz ki eğitim sistemimizi ona
göre dizayn edelim.
Şu ana kadar dünyanın bize biçtiği bir tüketici rolü var ve
onu başarıyla oynuyoruz.
Çocuklarımızı 4-5 seçenekli testler için yarış atı gibi
yetiştiriyor, zamanlarının çoğunu da dijital ortamda geçirmeleri
için sınırsız kullanım hakları sunuyoruz.
Peki ya yetişkinler? Telefonla konuşma ve televizyon izlemede
dünya rekorları kırıyoruz.
Yani en değerli hazinemiz olan gençliği ve zamanı hovardaca
harcıyoruz...
Görünen o ki günümüzde olduğu gibi, yakın gelecekte de bilgi,
bilim, üretim, inovasyon yine çok önemli olacak.
İşte bu yüzden, eğitim sistemimizi, çocuklarımıza ve ülkemize
hiçbir katma değeri olmayan, test ağırlıklı sınav sistemlerinden
kurtarmak gerekiyor.
Onlar için harcanan zaman ve kaynaklar, doğru hedefler, ilgi
ve yetenekler çerçevesinde üretime dönüştürülmelidir.
Nasılı çok kolay, yeter ki ülke olarak hedeflerimizi
belirleyip, ona göre güçlü bir irade ortaya koyalım!..