TÜİK’e göre, en az harcama eğitim ve sağlığa yapılıyor.
Parasızlıktan mı? Evet demek zor.
Niye?
Çünkü önceliğimiz hiçbir zaman en az ekmek, su kadar değerli olan
eğitim ve sağlığımız yönünde olmadı.
Harcamaların düşüklüğü sanki biraz da o yüzden.
Hasta olmadan sağlığımızın kıymetini anlamıyoruz, aradan onlarca
yıl geçmeden de eğitimin önemini kavramıyoruz!
İşte bu yüzden de ertelenecek harcamaların en başında onlar
geliyor.
Arabamız en ufak bir arıza gösterdiğinde hemen servise koşuyoruz
ama yatağa düşmeden doktora gitmiyoruz.
Yine aynı şekilde çocuklar için her türlü yatırımı yapıyoruz ama en
değerli mirasın eğitim olduğu hiç aklımıza gelmiyor.
Batılı standartlara göre gelirin yedide birinin eğitime harcanması
gerekir.
Bu oran bizde yüzde 3 bile değil.
Oysa yabancı arabalara, kozmetiğe, sigaraya, eğlenceye, alkole,
yılda kaç hafta gidilen yazlıklara, cep telefonlarına ve daha
nelere harcadığımız paralar, eğitime ve sağlığa harcadıklarımızın
katbekat daha fazlası...
Her şeye para buluyoruz da iş eğitim ve sağlığa gelince niye her
şeyi devlete havale ediyoruz ya da en ucuza kapatmaya
çalışıyoruz?
Bu sorunun cevabını, ne olur artık herkes kendi açısından düşünmeye
başlasın biraz...
Vatandaş böyle de...
Eğitim ve sağlık konusunda vatandaş cimri de devlet farklı mı?
Alın birini, vurun diğerine...
Göreceli olarak eğitime ve sağlığa çok para harcanıyor gibi gözükse
de kişi başına düşen harcamalara baktığımızda, yine yerlerde
sürünüyoruz.
Yılda yüz binlerce konut yapılan bir ülkede, yılda birkaç yüz yurt
yapamıyoruz.
AVM’ler için hiç arsa sorunu yok ama okul için arsa
bulamıyoruz.
Batık bankalara, batık şirketlere trilyonlar aktarıyoruz ama
öğrenciye burs vermeye gelince para yok diyoruz.