Hemen her konuda sızlanmak için o kadar çok gerekçemiz var ki sevinmeye, mutlu olmaya, bayramlaşmaya sıra gelmiyor.Huzur, her şeyden çok daha önemli hale geldi. Evet, eskiden her şeyimiz yoktu ama huzurumuz, dostlarımız, sevinçlerimiz vardı. Sanki asıl özlediğimiz onlar…Bayramlar ulusların kimlik kartları gibidir. “Arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim” özdeyişinde olduğu gibi bayramlara bakarak uluslar hakkında öngörülerde bulunabiliriz…Milli ve manevi bayramlarımıza bir de bu pencereden bakmakta sonsuz yarar var ama ara ki eski bayramların tadını bulabilesiniz.Nasıl ki eski öğrencilik yıllarının, eski domateslerin, eski İstanbul’un, eski dostlukların, eski tatillerin tadı kalmadıysa, bayramların da eski tadı yok.Bizler büyüdük de mi böyle oldu yoksa her şey çok mu değişti?Çocukluğumuza mı özlem duyuyoruz yoksa kaybettiklerimize mi üzülüyoruz?