Dershaneye mi karşıydık yoksa dershane
sözcüğüne mi?
Görünen o ki, içimize sindiremediğimiz, dershane sözcüğüymüş!
Çünkü çocuklara çocukluğunu, gençlere gençliğini yaşatmayan yarış
atı sistemi aynen devam ediyor.
Eski sistemin devam etmesi, herkes bir yana, Cumhurbaşkanı
Erdoğan’a karşı yapılan en büyük saygısızlıktır.
Onun bu konudaki çabalarını boşa çıkartmaktır.
Erdoğan, eziyete dönüşen bu sistemin tümüyle ortadan kaldırılması
için 15 yıldır talimat veriyor. Ama nedense kendi atadığı Milli
Eğitim bakanları bile onu yeterince anlayamadı.
Anlasalardı, durum
böyle olmazdı!..
Tehlikeli gidişat!
Dershane sistemi, farklı isimler altında aynen, hatta artarak devam
ediyor.
O yetmezmiş gibi şimdi bir de neredeyse tüm devlet okullarını
dershaneye dönüştürme çabası içindeyiz.
Hafta sonu gerçekleşen kurslar yetmemiş ki farklı bir yapılanma
içerisine girmişler.
Düşündürücü ve pedagojik açıdan bir o kadar da tehlikeli olan bu
yeniden yapılanmaya dur demek gerek!
Niye mi?
Gelin bunu velilerden dinleyelim:
“Oğlum 11. sınıf öğrencisi ve seneye üniversite hazırlık için bir
kursa göndermek istiyorum. Bu arada okulunda da üniversite hazırlık
kursu açılacak ve ağustos ortasında başlayacakmış.
Müdürün söylemi, okul kursuna gelenler ile gelmeyenler için ayrı
sınıf oluşturmak ve farklı programla yola devam etmek.