Geçen hafta fırtına gibi geçti. Kapanışı da bir o kadar hüzünlü oldu.
Hasan Abi’yi (Pulur’u) da sonsuzluğa uğurladık.
Bizim meslekten herkes gibi ben de ondan çok şeyler öğrendim.
En önemlisi de sabrı.
Ne zaman celallenip kaleme sarılsak, hele bir üzerinden 24 saat geçsin derdi.
Konuyu, yeterince anlayıp dinlemeden, gidişatı görmeden, insanları yeterince tanımadan, en önemlisi de gaza gelmeden hele biraz bekle derdi.
Çoğu zaman da o haklı çıktı.
İktidarın, gücün, paranın, makamın insanı nasıl değiştirdiğine gazetede, medya ve ülke genelinde o kadar çok şahit olmuştu ki her dokunuşta bin ah işitirdiniz.
Ona hırçın diyenler, niye öyle yazdığını dinlemiş olsalardı, eminim ki az bile yazmış derdi...
Ruhun şad olsun Hasan Abi!..
Paris İklim Zirvesi
Paris İklim Zirvesi deyince aklımıza, Erdoğan-Putin görüşmesi takıldı kaldı.
Görüşecekler mi, görüşmeyecekler mi diye günlerdir adeta bahis oynandı.
Önemsiz mi, elbette çok önemli. Özellikle de iki ülke açısından. Ama bir de dünyayı ilgilendiren durum var ki sanki o hiç umurumuzda değil!
İçeriği ve kapsamının Antalya’daki G20’den çok daha büyük olduğunu özellikle hatırlatmak isteriz.
İşte bazı ayrıntılar:
Dünya İklim Konferansı’na 100’den fazla devlet ve hükümet başkanının katılması bekleniyor.
Fransa Cumhurbaşkanı Hollande’ın ifadeleriyle iklim konferansında gündem “gezegenin geleceği”.
O nedenle düzenlenmiş olması yetmiyor, zirvede bir “umut ve dayanışma işareti” verilmesi de son derece önemli.
21. Dünya İklim Konferansı’na katılacak 100’den fazla devlet başkanı arasında ABD BaşkanıBarack Obama, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping de bulunuyor.