Türkiye günlerdir yeni üniversiteye giriş sistemini konuşuyor.
Çünkü milyonları ilgilendiriyor. Çok daha önemlisi, ortaya öyle bir
sistem konuldu ki hemen herkesin bu konuda söyleyeceği bir çift
sözü var...
YÖK Başkanı Saraç yeni sistemi açıkladı ve ortadan kayboldu.
Şu ana kadar yapılan eleştirilere yönelik olarak, olumlu ya da
olumsuz tek satırlık bir açıklama yok.
Bu yüzden de tartışma süreci uzadıkça uzuyor.
Konulara vakıf olan olmayan herkes konuşuyor ve eğer böyle giderse,
yeni sistem, daha uygulamaya girmeden miadını doldurmuş olacak.
Belki ertelenecek, belki de biz yaptık oldu denilerek, eleştiriler
tümüyle göz ardı edilerek, hayata geçirilecek.
Bu da tıpkı ÖSYM gibi, YÖK’ün de yıpranma sürecini hızlandıracak.
Yaptıkları onca olumlu icraatı bizzat kendileri gölgelemiş
olacak...
Eleştiriler haksız
mı?
Başkan Saraç, yapılan değerlendirmeler çerçevesinde, bir basın
toplantısı daha düzenleyip, tüm eleştirilere cevap verse, ne güzel
olur.
En azından, kafalardaki soru işaretleri ortadan kalkar, tansiyon
düşer ve gerilen sinirler rahatlar.
Yok, eğer, açıkladıkları sistemin hâlâ arkasındaysalar, bunun
gerekçelerini daha etraflıca anlatsınlar. Haklı gördükleri
eleştiriler varsa da o yönde yapacakları düzeltmeler onlara puan
kaybettirmez, tam aksine, puan kazandırır.
Hatasız kul ya da kurum olur mu, kesinlikle olmaz.
Herkes ve her kurum hata yapabilir ama önemli olan, hatada ısrar
etmemektir.
Hatadan dönmek bir erdemdir.
YÖK’e ve özellikle de Yekta Hoca ve arkadaşlarına yakışan da
budur.
Çünkü onlar için her zaman olmasa da çoğu zaman, en önemli
referans, akıl ve bilim olmuştur.
Eleştirilere, özellikle de yapıcı eleştirilere kayıtsız kalmamış ve
doğru olanı yapmaktan hiçbir zaman kaçınmamışlardır.
Yine öyle olmasını diliyoruz...
Ve bir
öneri!
Çağlayan Nehir Özkul, eğitime kafa yoran bir isim. Fransız öğretim
kurumlarında uzun süre görev yaptı. Farklı tespitleri ve ilginç bir
de önerisi var:
“Bir fizik hocası olarak, bilim alanlarının derslerinin askıya
alındığını görmek çok acı. Sınav sistemi neden hep Amerika örnek
alınarak yapılıyor. Niçin Avrupa sisteminden de
faydalanılmıyor?
Lise son sınıf öğrencileri ya da mezunları önce
meslek seçse ve her mesleğin sınavı ayrı olma ihtimali olmaz
mı?