Hepimizin haya- tında çok önemli karar arifeleri vardır.
Yüz binlerce üniversite adayı da şimdi o durumda.
Peki, hayatımızın en önemli kararları neler?
Geriye dönüp baktığımızda, nerede hata yaptım dediğiniz oluyor
mu?
Daha da önemlisi, bugün olsa yine aynısını yapardım dediğiniz
tercihleriniz neler?
Örneğin okul seçimleriniz, meslek ve iş tercihiniz, evliliğiniz,
banka ve araba seçiminiz, yaşadığınız kent ve daha pek çok konuda
aldığınız kararlardan, yaptığınız tercihlerden ne kadar
memnunsunuz?
Öyle kararlar var ki çok önemli.
Örneğin üniversite ve meslek seçimi gibi!
Diğer pek çok konuda, yanılmışım deyip, her şeye sil baştan
başlayabilirsiniz ama meslek seçimi öyle mi?
Otuzunda, kırkında, ellisinde, benim için doğru meslek bu değilmiş
deyip, yeniden üniversiteye başlayabilir misiniz?
Başlasanız da ne kadar sonuç alırsınız, nereye kadar
gidebilirsiniz?..
Mutluluk =
Doğru tercih
Hayatın her aşamasında başarılı ve mutlu olmak için, doğru
tercihlerin önemini hepimiz fazlasıyla biliyoruz ama iş uygulamaya
gelince, çok farklı kararlar alabiliyoruz.
Özellikle de içinde bulunduğumuz koşullar veya aile, arkadaş, okul
gibi çevresel dayatma ya da yönlendirmeler nedeniyle.
Daha önce de birkaç kez yazmıştım.
Gençlere en büyük kötülüğü, iyilik olsun diye anne babalar ya da
devlet yapıyor.
Niye? Daha tecrübeli ve daha bilen olarak.
Peki, bu her zaman doğru sonuç veriyor mu?
Evet demek mümkün değil.
İşte bu yüzden, en azından üniversite ve meslek tercihleri
konusunda, adayları özgür bırakalım.
Mesleğini ve üniversitesini seçme noktasına gelmemiş bir genç,
belli ki üniversite öğrencisi olma olgunluğuna da erişmemiştir.
Sorum luluklar insanı geliştirir.
Bu yüzden, bu en zor seçimde, onları her türlü bilgiyle donatalım,
uyaralım, tecrübemizi paylaşalım ama ne olur son kararı kendileri
versin.
Yoksa ilk zorlanmada, beni buraya zorla, siz yönlendirdiniz
diyerek, sorumluluktan kaçacaklardır.
Tercihte son
şans!