El âlem gençlerini el üstünde tutar, biz tepe tepe
kullanıyoruz.
Sonra da niye bu kadar agresifler, hiçbir şeyi sevmiyorlar, her
şeye karşı çıkıyorlar diye şaşıp kalıyoruz.
Cem Karaca’nın “Beni Siz Delirttiniz” diye bir şarkısı vardı.
Gençleri de bu hale biz getirdik!..
Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) dün açıklama yaptı,
burslar yılbaşından önce verilmeyecekmiş:
“Üniversite öğrencileri için burs ve kredi müracaatları ekim ayında
başlayacak olup 11 devlet kurumundan gelen bilgiler doğrultusunda
burs/kredi kazananlara 2016 Ocak ayından itibaren ödemeler
yapılacaktır.”
Peki, öğrenci yılbaşına kadar ne yiyip, ne içecek, nerede
kalacak?..
Bu çağda, üç dört ay süren bir soruşturma dönemi olur mu?
Bankalara sabah başvuruyorsunuz, akşama kredinizi alıyorsunuz.
KYK, 11 devlet kurumunda neyi araştırıyor merak ettim!..
100 bin öğrenci içinde 100’ü, bilemediniz bini hak istismarı yaptı
diye 99 bin 900’ünü cezalandırmanın, aylarca süründürmenin ne
anlamı var?
Üstüne üstlük krediler zaten geri dönüşümlü ve faizli. Bir de bu
gecikme niye ki?..
Yurt eziyeti!
Defalarca yazdık, yazmaya da devam edeceğiz.
Öğrencileri yurtsuz bırakmak hepimiz için bir utanç kaynağı.
Her yıl yüz binlerce konut, binlerce AVM üreten bir ülke, yılda 100
yurt yapamıyorsa, bunun mazereti olamaz! Olmamalı da.
Yurt kayıtları da tıpkı burs ve krediler gibi cehennem azabına
dönüştürülüyor.
Yedeğin yedeği kayıtlar denilerek öğrenciler perişan ediliyor.
Kalacak yeri, cebinde parası olmayan binlerce öğrenci, okulu
bırakmak zorunda kalıyor.
Ekonomiyi büyüttük diye övünenler, niye bu tabloyu görmezden
geliyor!
İlle de erken seçim diyenler, iktidarıyla, muhalefetiyle, yarın
gençlerin karşısına hangi yüzle çıkacaklar?
Kim bu süreçte, hangi konuda, gençler için kolunu kıpırdattı?..
Seviyoruz demek yetmiyor. Somut adımlar gerekiyor...