Sadece ülkemizin değil, dünyanın en önemli sorunlarından biri de
işsizlik! Oysa, Türkiye gündemi çok farklı.
Bir yanda Zarrab Davası, öte yanda Kudüs!
İşsizlik neden kimsenin umurunda değil derken, YÖK’ten enteresan
bir açıklama geldi.
YÖK Başkanı Saraç, üniversite mezunu işsizlerin sayısındaki artışın
önüne geçmek amacıyla ilgili kurumlar ve iş dünyasıyla birlikte
hareket edeceklerini söyledi.
Çok geç kalınmış da olsa, önemli bir gelişme.
Saraç, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Yükseköğretim
Eğitim Programları Danışma Kurulu” ile “Meslek Yüksekokulları
Koordinasyon Kurulu”na ilişkin yönetmelikler kapsamında yapılacak
çalışmalarla ilgili olarak önemli açıklamalarda bulundu.
Gelin önce onlara bir göz atalım, sonra da dağ fare mi doğurur
yoksa gerçekten işsizliğe çare mi olur hep birlikte
irdeleyelim...
Sessiz devrim!
Söz konusu düzenlemeyi “yükseköğretimde sessiz devrim” olarak
nitelendiren YÖK Başkanı, Üretim Reform Paketi’nde yer alan
maddelerin hayata geçmesinin üniversiteleri her düzeyde daha
rekabetçi bir ortama yönelteceğini, kaliteyi yükseköğretimdeki
büyümenin merkezine oturtacağını iddia etti ve şöyle konuştu:
“Üniversiteli işsizler ile ülkenin ihtiyaç duyduğu alanlardaki iş
gücü yetersizliği, ülkenin yakın dönemde, önündeki en önemli
çözümlenmesi gereken öncelikli konular arasında yer alacak.
Mezun-istihdam ilişkisi, ülkenin küresel rekabeti açısından büyük
önem taşıyor. Bu kapsamda, Türkiye’de üniversite mezunu işsizlerin
sayısındaki artışın önüne geçmek amacıyla yönetmelikleri yayımlanan
Yükseköğretim Eğitim Programları Danışma Kurulu ile Meslek
Yüksekokulları Koordinasyon Kurulu’nda, bakanlıklar, diğer kurumlar
ve TOBB aracılığıyla da iş dünyasıyla birlikte hareket edeceğiz.
Böylece ülkenin ihtiyaç duyduğu nitelikli iş gücünü ortaya
çıkararak üniversitelerimizle ilgili planlamaları da bu ihtiyaca
göre yapacağız.”
Herkese görev düşüyor!
Kontenjanlarının ve yeni açılacak yükseköğretim programlarının
belirlenmesi konusunun YÖK’ün tek başına yüklenebileceği sorumluluk
olmadığını vurgulayan Saraç, “Bu kurullar ile YÖK’ün kontenjan
planlaması, diğer paydaşların da görüşü alınarak daha rasyonel ve
katılımcı bir şekilde yapılabilecek” ifadesini kullandı.
Saraç, yakın dönemde ülkenin kalkınmasının sadece üniversite
mezunlarının sayısının artırılmasıyla çözümlenemeyeceğine işaret
ederek, beceriye dayalı öğretimin ülkenin kalkınmasında taşıdığı
öneme dikkat çekti ve “Yeni YÖK olarak bundan sonra da yetki devri
ve paylaşım sürecini devam ettireceğiz” dedi.
Başarırlar mı?
YÖK’ün ya da hükümetin tek başına işsizliğe çare olacağını söylemek
abartılı olur. Bu konuda hemen herkese görev düşüyor. Üretim odaklı
bir ekonomik sistemi oturtmadan istihdam sorununu çözmek mümkün
değil.