Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, artan soğan, patates
fiyatlarına çare olarak, “İlgili bakanların talebi olması halinde
soğan ve patatesin ithaline izin verilebilir” demiş! Maliye Bakan
Nihat Zeybekci de ithalata izin verileceğini açıklamış!..
Zamanın başbakanlarından Özal da et ithalatının yolunu açmıştı!
Sonunda ne mi oldu?
Tarım ve hayvancılıkla birlikte, çiftçilik de öldü, köylerimiz
de!
Ülkemiz, kendi kendine yeten, dünyanın 7 ülkesinden biriyken, şu
anda bırakın kendi kendine yetmeyi, ithalatı durduğunda, aç kalma
noktasına gelebiliriz!..
Bazı şeyler var ki asla hafife alınmaz, asla dışa bağımlı hale
gelinmez.
Örneğin eğitim, bilim, yargı, güvenlik, enerji ve tarım!..
Milli tohum diye bir şey kalmadı, bir kullanımlık hibrit tohumların
adeta esiri haline geldik!
Patates, soğan, mercimek, bulgur gibi her türlü iklimde en kolay
yetişen ürünleri bile dışarıdan ithal ediyoruz.
İlgili bakanlardan, ithalat için hemen kesenin ağzını açmak yerine,
nasıl bu noktaya geldik diye ciddi, güvenilir ve hesap soran bir
araştırma talimatı vermelerini beklerdik.
Onlar da tıpkı kendilerinden öncekiler gibi, en kolay olanı yapıp,
ithalata yöneldi!
Yazık hem de çok yazık!...
Tasarruf şart!
Mehmet Şimşek gibi bazı bakanlar da hâlâ kişi başına düşen borç
miktarımızın dünya ortalamalarının çok altında olduğundan dem
vuruyor.
Elbette, “borç yiğidin kamçısı” ama ürettiğin, kazandığın,
pazarladığın, ürettiğine katma değer kattığın sürece!
İthalata dayalı bir büyüme ve sorun çözme yönteminin, borçlanmayı
daha da fazla artırmanın ötesinde bir işe yaramadığını, dünden
bugüne hâlâ anlayamadıysak, zaten boşuna konuşuyoruz demektir.
Yarın, sandıktan kim çıkarsa çıksın, ne olur, milli değerlere ve
huzura olduğu kadar, tasarrufa ve milli ürünlere de önem
versin!
Yoksa yarın, bugünleri de arar noktaya geliriz...
Ülkenin yeni cumhurbaşkanı her kim olursa olsun, kendisinden en
büyük beklenti- lerimizden biri de budur!.
Pek çok şeysiz yapabiliriz ama patatessiz, soğansız asla!
Ve dünyanın en verimli topraklarına, en renkli iklim kuşağına, en
çalışkan insanlarına sahip olduğumuzu asla unutmayalım.
Açlık başka şeylere benzemez, hele hele mazeret hiç
kaldırmaz!..