İnce hesaplar yaptık. Direkt Bodrum yerine, önce Bursa’da bir
mola, ardından Çeşme’de ikinci bir mola ve sonra güle oynaya
Bodrum’a gideriz diye düşündük. Meğerse tek uyanık biz değilmişiz.
Sanki bütün İstanbul aynı şeyi düşünmüş.
Yollar yine ana baba günüydü...
İstanbul’da araba kullanmak işkenceye dönüştüğü için garajda
çürümeye terk ettiğimiz arabamızla bir bayram keyfi yapalım diye
yollara düştük.
İnce hesaplar yaptık.
Direkt Bodrum yerine, önce Bursa’da bir mola, ardından da
Çeşme’de ikinci bir mola ve sonra güle oynaya Bodrum’a gideriz
diye düşündük.
Bizim dâhiyane plan, daha
ilk üç saatte altüst oldu. Beşiktaş’tan karşı yakaya geçmemiz
üç saatimizi aldı.
Hemen bir plan değişikliği yapıp iftarımızı en hızlı şekilde, yolumuzun üzerinde bulunan kayınvalide de yapalım, millet, daha sofradan kalkmadan da tekrar yola koyulalım ki trafik sıkışıklığı, bir kez daha canımıza okumasın dedik.
Meğerse tek uyanık biz değilmişiz. Sanki bütün İstanbul aynı şeyi düşünmüş.
Yollar yine ana baba günüydü.
Osmangazi Köprüsü’ne gelmemiz yaklaşık 5 saat sürdü.
Eziyetin bini bir para...
Halimize, ağlayacak olduk ama Bursa-İstanbul güzergâhını görünce
içinde bulunduğumuz duruma şükrettik.karşı şeritteki kuyruk,
Bursa’dan gişelere kadar uzanıyordu! Osmangazi gişeleri, bir önceki
seyahatimize göre biraz rahatlar gibi olmuş
ama yine eziyetin bini bir para.
Daha gişelere gelmeden, ışıklı levhalarda,
biz özeliz, devlet oto yolları gibi bedava değil, paralıyız
uyarısında bulunup, paralarını hazır
edin sinyali verdiler.
Gişelere yaklaştıkça kuyruklar arttı. Çünkü OGS ve HGS gişeleri de tıpkı nakit ve kredi kart gişeleri gibi, tek tek açılıp kapanıyor ve çok zaman alıyor.
Oysa İstanbul’daki boğaz köprüleri gibi gişeleri kaldırıp kamera sistemine dönseler, geçişler, hem çok daha hızlı olacak hem de o kadar çok personele gerek kalmayacak...HGS ya da OGS’ye 100 lira yatırdığınızda, uzun süre gidiyor. Ama paralı oto yollarda anında bitiyor. Bu yüzden, otomatik