KKTC’de bir anlamda tarihe tanıklık ettik.
Asrın Projesi diye isimlendirilen su projesinin son birleşme
noktasının montajına katıldık.
Birleşme Akdeniz’in orta yerinde Norveç gemilerinden oluşan
platformda gerçekleştiği için gitmek hiç kolay olmadı.
Deniz dalgalı mı, dalgalıydı.
Böylesi ortamda biz 50 dakikalık yolculuğa, deniz tutmasın diye
çifter çifter ilaç içmemize rağmen dayanamazken, onlar iki yıldır
deniz üzerinde yaşıyor, çalışıyor ve dalgaların her türüyle
mücadele ediyorlar.
Çalışanları önce bunun için, sonra da adayı suya kavuşturdukları
için canı gönülden kutlamak gerekir...
Su projesiyle ilgili ayrıntıları incelemeye başlayınca aklıma ilk
GAP sonrası Güneydoğu geldi.
Su hayat getirecekti, nispeten de getirdi ama öylesine hazırlıksız
yakalandılar ki aşırı ve bilinçsiz sulama yüzünden topraklar resmen
tuzlandı, kaçak elektrik kullanımı patladı ya da taşıma suyun
maliyeti yüzünden kullanımdan vazgeçildi...
Peki, KKTC için aynı tehlike söz konusu mu?
Eğer ciddi projeler gerçekleştirilmezse, benzer senaryo aynen
burada da yaşanır ve hiç şaşırtıcı olmaz.
Türkiye, biz suyu getirdik, bundan sonrası KKTC’nin işi diyor.
Keşke bu konuda da en azından proje desteği sağlanabilseydi.
Yoksa su da geldi, bak değişen hiçbir şey yok, noktasına gelinmesi
çok uzun sürmez!..
Yeni Barajlar Kralı
Projenin fikir babası Cumhurbaşkanı Erdoğan, uygulayıcısı ve sıkı
takipçisi de Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu.
Bakan Eroğlu, su konusunda sadece ülkemizin değil dünyanın önemli
isimlerinden biri.