Profesör deyince eskiden bir işin piri akla gelirdi. Sonra
YÖK’le birlikte epeyce sulandırıldı. Şimdi ise adeta sıradanlaş-
tırılıyor.
Yardımcı doçentliği kaldırmaya yönelik yasa teklifi neredeyse tüm
sınırları altüst etti.
Yardımcı doçentliğin kaldırılıp, kolay profesörlüğün önünün
açılması nasıl bir devrimse, YÖK, bu bir sessiz devrim diyor!
İyi de, alınan o unvan, ABD’de de olduğu gibi sadece alındığı
üniversitede mi geçerli olacak yoksa ömür boyu her yerde mi
kullanılacak?
Yasa teklifinde bu konuda hiçbir açıklama yok!
YÖK, “Biz de sizin gibi düşünüyoruz” diyor ama yasanın nasıl
çıkacağına YÖK değil, TBMM karar veriyor ve oradan nasıl bir kanun
çıkacağını ise hiç kimse kestiremiyor!
Görünen o ki zaten on çeşit profesörümüz vardı, şimdi onlara on
birincisi eklenecek!
Bu kadarı da
olmaz!
Kolay profesörlük konusunda hocalar isyanda. Yasa teklifine şu ana
kadar iyi diyeni görmedik.
Önceki gün, YÖK’te kendilerine brifing sunulan TBMM Milli Eğitim
Komisyonu üyeleri de ortak noktada buluşamadı. ÖYP mağduru genç
doçent adayları ile yıllanmış yardımcı doçentlerin de mutlu
olduklarını söylemek mümkün değil.