Abbas Güçlü Milliyet Gazetesi

Koleje gitmek için servet gerekiyor!

Gelecek öğretim yılına yönelik özel okul ücretleri yakında açıklanır. 100 bin lira sınırını aşanlar olursa hiç şaşırtıcı olmaz. 50 bin liranın üzerine çıkanlar da...

19 Nisan 2017 | 343 okunma

Gelecek öğretim yılına yönelik özel okul ücretleri yakında açıklanır. 100 bin lira sınırını aşanlar olursa hiç şaşırtıcı olmaz. 50 bin liranın üzerine çıkanlar da bir hayli fazla.


Peki, aldıkları paranın karşılığını hakkıyla veriyorlar mı?
İşte o tartışılır...
Her anne, baba, en değerli varlığı olan çocuklarının en iyi okullarda okumasını ister.
Öyle de yapıyorlar.
Parası olanlar için sorun yok, çünkü parayı bastırdığınızda, anaokulundan üniversiteye kadar tüm kapılar sonuna kadar size açılıyor. Ama bazen, özellere yöneldiklerine bin pişman oluyorlar!
Çünkü ne kadar varlıklı da olsalar, sürekli yapılan zamlar morallerini bozuyor. Yabancı dil öğrenememeleri ve sınavlar için takviye alma zorunluluğu canlarını sıkıyor.
Yemeden içmeden, gezmeden, kendileri için hiçbir harcama yapmadan, maaşlarının çok önemli bir bölümünü, çocuklarına harcayan beyaz yakalı veliler, kendileri çoğu zaman hiç zam almazken, okul ücretlerine sürekli zam gelmesini artık hazmedemiyorlar.
Daha da vahimi, verdikleri paranın karşılığını aldıklarına inanmıyorlar!
Peki ya parası olmayanlar?
İşte onlar da, çocuklarına çocukluğunu, gençlere gençliğini yaşatmadan, en iyi devlet okulları için TEOG, YGS, LYS maratonuna ağırlık veriyorlar. Çoğu da sınav çarklarının arasında yok olup gidiyor!..
Uçuk fiyatlar!
Özel okul fiyatları, bırakın gelir artışını, dünyayla kıyaslandığında da çok yüksek.
Bu yüzden, öğrenci profilleri sürekli değişiyor.
Eskiden, maaşlı çalışan üst düzey yöneticiler, çocuklarını rahatlıkla koleje gönderebiliyorken, şimdi pek çoğu için hayal oldu!
Çünkü maaş zammı söz konusu olduğunda, mini minnacık olan enflasyon oranları, okul ücretlerine zam yapılacağı zaman, nedense bir anda tavan yapıyor!
Öyle okullar var ki öğrenim ücretleri 70-80 milyona vardı ve 50 milyon liranın üzerine çıkan okul sayısı da hızla artıyor.
Ha bu arada sakın yanlış anlamayın, bu ücretler, 4 yıllık değil sadece bir yıllık!
Veli isyanı!
“Biz çocuklarını ilköğretimde okutan aileleriz.
İmkânlarımız nispetinde özel bir okula gönderiyoruz.
Ancak son yıllarda okulların yaptıkları enflasyonun üzerindeki fahiş ücret artırımları, birkaç ay içinde ilan edecekleri gelecek yıl ücretleri için şimdiden biz velileri endişelendiriyor.
Veliler olarak sorduğumuzda, açıklanacak enflasyon oranına artı yüzde 5 daha ilave edip hesapladığını öğrenmiş bulunuyoruz.
Yani (ÜFE+TÜFE)/2 sonucu bu yıl yüzde 10 çıkarsa, üzerine yüzde 5 ilave edip yüzde 15 zam yapılacaklar.
Ve bunun da MEB’in yönetmenliğine uygun olduğu belirtiliyor.
Biz çalışanlar, enflasyon oranında zam alırken, hatta bezen hiç zam alamazken, kiralar ve tüm diğer değer artışları, gerçekleşen enflasyona göre uygulanırken, özel okullara böylesi bir hak verilmesi, özel okullarca istismar edilmesine ve reelde de her yıl haksız okul ücret artışlarının dayanağı olarak kullanılmasına sebep olmaktadır. Bu nedenle, özel öğretim kurumları yönetmeliğinin yeniden düzenlenmesini ve bahsi geçen yüzde 5 oranında artış kısmının kaldırılmasını istiyoruz...”
Tartışmalı yönetmelik!
Çocuğunu anaokulundan itibaren özel okulda okutan bir veli, ortalama yüzde 10’luk bir enflasyon artışı olsa, 15 yıllık öğrenim hayatı boyunca, yüzde 150 enflasyon artışı için, yüzde 75 de artı zam için ücret ödeyecek.
Örneğin 50 bin lirayla başlasa, bir sonraki yıl 57.500 lira, sonraki yıllar da onun yüzde 15’i diye katlanarak devam edecek. Yani altından kalkmak mümkün olmayacak.
Bu yüzden, okul ücretlerini makul seviyelere çekmek zorundayız. Bu konuda herkese görev düşüyor.
Hemen her sektörü destekleyen ve vergi muafiyeti getiren devlet, eğitime de aynı desteği sağlamalı, özel okul sahipleri de daha az kazanmaya razı olmalı, yoksa bindikleri dalı kesmiş olacaklar...
İşte ücretleri uçuran o nedenlerden bazıları:

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Öğretmen, öğretmen, öğretmen! 22 Kasım 2024 | 423 Okunma Eğitim nedir, ne değildir?.. 20 Kasım 2024 | 321 Okunma Pazar keyfi 17 Kasım 2024 | 59 Okunma Hatada ısrar mı erdem, dönmek mi? 15 Kasım 2024 | 228 Okunma Sosyal bilimleri ne zaman ciddiye alacağız? 13 Kasım 2024 | 143 Okunma