Devlet okulları para yok diye kıvranırken, iktidarın özel okullara devlet desteği sağlaması çok tartışıldı.
Görünen o ki daha uzun süre tartışılacak...
Eskiden tartışmaların ana ekseni, niye yardım ediliyor şeklindeydi. Şu anki tartışma konusu ise yapılan desteğin ne kadar adil olup olmadığı yönünde.
Gelen şikâyetler çok çarpıcı!
Puanı yüksek olana değil, düşük olana; geliri daha az olana değil, daha çok olana destek sağlandı!
Bunun böyle olacağı daha başından belliydi.
Yakında tümüyle kaldırılırsa hiç şaşırtıcı olmaz. Ama yarattığı tahribat çok büyük olur.
Yüz binlerce aile devlet yardımı var diye çocuklarını koleje yazdırdı, arkası gelmeyince de mağdur duruma düştü.
Şu anda pek çok veli ne çocuğumun kaydını o özel okuldan alabilirim ne de ben bu parayı ödeyebilirim çaresizliği içinde!
Peki, o zaman bu maceraya niye girildi?
Gelin de çıkın işin içinden...
Zengine var, fakire yok!
Gelinen noktayı görmek için isterseniz son duruma bir göz atalım:
“Özel okullara teşvik konusunda yaşadığımız bir adaletsizlikle ilgili gözlemlerimi paylaşmak istiyorum.
Biz anlatamadık, siz sesimiz olun, devlet eliyle, devlet soyduruluyor çünkü... Özel bir ortaokulda yöneticiyim. Başvurular başladığında kuyumcu, eczacı, avukat ya da babasına ait benzin istasyonunda, yem fabrikasında işçi olarak çalışan ve asgari ücretin altında gelir beyan eden onlarca veli form getirdi. Tabii ki görevim gereği hepsini aldım ve başvuruları tamamladım.