Güney Kore ve Türkiye, arada binlerce kilometrelik mesafe ve
dili, dini, etnik kökeni çok farklı ülkeler olsa da, özünde
birbirine çok yakınlar.
Tanıdıkça ortak noktalarımızın sayısı daha da artıyor. Özgürlük
mücadelelerinde Türk askerinin kendilerine destek olmalarını hâlâ
unutabilmiş değiller.
Türkiye’den geldiğimizi söylediğimizde, bir anda gözlerinin içi
gülüyor, saygıları daha artıyor ve hemen ardından biz zaten kardeş
ülkeyiz diye söze başlıyorlar...
Milattan öncesine dayanan binlerce yıllık tarihleri, sadece
kendilerine özgü alfabe ve dilleri, yerle bir olan bir
hanedanlıktan modern bir cumhuriyetleri ve en önemlisi de Samsung,
Hyundai, LG gibi dünyaca ünlü markaları var.
Her ne kadar şu an için zorda olsalar da, dünya gemi sanayiinde söz
sahibi ülkelerden biri. Çelik sanayiinden nükleer santrallere,
inşaat sektöründen elektroniğe giderek ivme kazanıyorlar...
1950’li yıllarda Türkiye ile neredeyse aynı koşullarda yola
çıkmışlar. Onlar da bizim gibi savaş yorgunu bir ülkeydi.
35 yıl süren Japon işgalinden sonra toparlanmaları, bizde de olduğu
gibi Amerikan yardımlarıyla başlamış.
1961’de onlarda da askerler yönetime el koymuş.
Askeri darbe kavramını özellikle kullanmıyorlar.
15-20 yıl öncesine kadar bizde de söylendiği gibi hâlâ devrim
diyorlar.
Şu andaki ilk kadın başkanları Park Geun-hye’nin babası Park
Chung-hee, 1961 askeri “devrim”iyle yönetimi ele geçirmiş ve 16 yıl
ülkeyi yönetmiş.