Mesleğine âşık olanı bulmak zor! Örneğin öğretmenler!
Göreve atanıncaya kadar ve atandıktan sonra o kadar çok eziyet çekiyorlar ki, meslek aşkı tümüyle olmasa da bayağı erozyona uğruyor. Diğer mesleklerin pek çoğunda da benzeri durum söz konusu. Ama biri var ki diğerlerinden çok farklı.
Yıllardır kongrelerini yakından izlediğim için kendilerini ve mesleğe bakış açılarını daha yakından tanıma olanağı buldum. Hemşirelik öğrencisinden hemşire profesörlere kadar, istisnasız hemen hepsi mesleğine âşık. Eğitimleri gibi çalışma koşulları da çok ağır. Ama bugüne kadar ağlayana, sızlayana rastlamadım desem, yalan olmaz.
Peki, onları, mesleklerine, bu kadar aşık hale getiren ne?
Bilerek ve severek giriyorlar, çok iyi ve çok titiz bir eğitim alıyorlar ve en önemlisi de insanı seviyorlar. Yani bir anlamda, başkalarının sağlığı için kendi ömürlerini tüketiyorlar. Hemen her kongrede, tahmin edilenin çok ötesinde içlerine kapanık oldukları için eleştirirdim. Yine değişen bir şey olmadı. Adeta verilen görevi en iyi şekilde yapmaları için kodlanmışlar. Diğer detaylar onları hiç ilgilendirmiyormuş gibiler.