'Gazeteler ve Gazeteciler tarihin tanıklarıdır' derler, çok isabetli bir tespit.Örneğin gündemin ilk sırasındaki seçimlere baktığımızda, 4 Cumhurbaşkanı adayıyla yollarımız hep kesişti.Tayyip Bey’i Belediye Başkanlığı adaylığı döneminden beri yakından izliyoruz. Milliyet olarak, diğer adaylarla birlikte onu da ağırlamıştık. En az şans tanınan aday olarak seçime girmiş ve kazanan o olmuştu.Ülkeyi yönetmeye talip olduğunda 2002’de Genç Bakış’ın üniversitelerdeki ilk konuğu oydu.Kemal Bey de milletvekilliği ve genel başkanlığı döneminde birçok kez konuğumuz oldu.Muharrem Bey siyasete atıldığı ilk günden beri eğitim deyince aklımıza gelen ilk isimlerden birisiydi. Sinan Oğan da siyasete yeni bir soluk getiren isim olarak hep takibimizdeydi.Önceki dönemlere damga vuran siyasetçilerden Demirel’den Ecevit’e, Özal’dan Baykal’a, Çiller’den Yılmaz’a, Türkeş’ten Erbakan’a hepsi için Milliyet çok önemliydi ve her iki tarafın kapıları da birbirine sonuna kadar açıktı.