Tüm ölümler yürek yakar ama zamansız ölümlerin üzüntüsü her zaman çok daha büyük olur.
Tıpkı Mustafa Koç’ta olduğu gibi.
Koç, aramızdan öylesine ansızın ayrıldı ki yarattığı şok bir yana, hepimize önemli mesajlar verdi.
Her şeyden önce de ortak değerlerimizin yok olduğu bir dönemde birleştirici oldu...
Mal, mülk, gençlik, güç, kudret, hepsi yalanmış...
Hatıralarda kalan tek şey gülen gözleri, dost biriktiren yüreği ve yaptığı iyilikler olacak...
Hakkında öylesine güzel sözler söylendi ki keşke bütün bunları sağlığında da kendisiyle paylaşabilseydik.
Ulus olarak bu konuda çok cimriyiz.
Sevinçlerden çok acılarda kenetleniriz.
Bayramlardan çok cenaze namazlarında bir araya geliriz.
Eleştirileri sağlığında, övgüleri öldükten sonra sıralarız...
Koç ailesine, ne kadar zor olsa da, Allah’tan sabır diliyoruz...
Karne tatili
Karne tatilinde ödev yok.
Ama siz yine de bu iki haftayı, tatil tatildir, vur patlasın çal oynasın havasında geçirmeyin.
Çünkü bunun bir de ikinci yarısı var.
Karnenizde kırık olup olmaması hiç önemli değil.
Kırık varsa eksiklerinizi, takdir ve teşekkürünüz varsa başarınızı pekiştirmek için tatil atmosferini bozmadan, arada bir derslere göz atsanız iyi olur.
Sayılı günler çok çabuk geçiyor.
Bu iki hafta da çok hızlı geçecek.
Ve önemli olan, okullar açıldığında, keşke şunu da, bunu da yapsaydım demeyeceğiniz bir noktada olmanız.
Yoksa, gerisi gerçekten de hiç önemli değil...
Git demekle olmuyor!
Tatil için hepimiz bir şekilde öneride bulunuyoruz.
Çoğumuz da sinemaya, tiyatroya, konsere, kitapçılara, müzelere, kültür merkezlerine, seyahate, oraya buraya gidin diyoruz...
Demesi kolay da icraatı hiç de o kadar kolay değil.
Çünkü tatil zamanlarında, fiyatlar düşeceğine daha da artıyor.
Oysa tam tersi olmalı, sürümden kazanılmalı.
Pek çok ülkede bu böyle.
Umarız, günün birinde bunu biz de anlarız...