Öyle bir noktaya geldik ki sanki dünya batsa umurumuzda değil. Son yıllarda çok büyük felaketler yaşadığımız için hemen her konudaki duyarlılığımızı mı kaybettik, yoksa değişen hiçbir şey olmayacağı için “Saldım çayıra, Mevla’m kayıra” misali hepten boş mu verdik? Pandemi, deprem, doğal felaketlerin her türlüsü ve şimdi de küresel ısınma! Ekonomideki dalgalanmalar, işsizlik, enflasyon, hayat pahalılığı… İç ve dış göçler, ardı arkası kesilmeyen mülteciler… Silahlanma, cinayetler, tüketim çılgınlığı, sosyal medya bağımlılığı… Seçimler, seçimler, seçimler…