Dünden bugüne öylesine büyük kurumsal organizasyonlar var ki biri diğerinin alternatifi değil hep tamamlayanı olmuştur. Biri eksikse diğeri de eksik kalmış, biri kurumsallaştıysa diğeri de güçlenmiştir. Hemen hepsi de insanoğlu yerleşik hayata geçtiğinden bugüne olmazsa olmazlar arasında yer almış ve olağanüstü durumlar dışında onlardan asla vazgeçilmemiştir. Örneğin devlet, din, yargı, ticaret, demokrasi, güvenlik, sağlık ve özellikle de eğitim! Yaşam standardının yükselmesinde eğitim ve eğitim kurumları hep öncü olmuştur. Eğitime ve bilime dört elle sarılan medeniyetler yükselmiş, kök salmış, varlığını sürdürmüş diğerleri yok olup gitmiştir. Binlerce yıldır süren bu gelenek hâlâ devam ediyor. Refah seviyesi, demokrasi, hukuk, insan hakları, huzur ve mutluluk gibi parametrelere bakıldığında, eğitim seviyesi ve bilimsel üretkenliği en yüksek ülkelerin hep ilk sıralarda olduğunu görürüz. Peki bu hep böyle mi devam edecek? Bu biraz da eğitime ve bilime bakış açısına bağlı...