Nasıl ki eski doma- teslerin, eski İstanbul’un tadı yoksa,
bayramların da tadı tuzu kalmadı.
Büyüdük de o yüzden mi böyle oldu?
Ya da çocukluğumuza mı özlem duyuyoruz? Hiçbiri değil. Modernleşme
adı altında giderek artan bir şekilde ortak değerlerimizi
kaybediyoruz. Oysa bizi biz yapan, farklı kılan o kaybettiğimiz,
yozlaştırdığımız değerlerimizdi...
Bozulan ekonomi düzelir, iktidarlar gelir gider, eğitim sistemi
revize edilir, işsizlik sona erer, yılan hikâyesine dönen koalisyon
hükümeti bile kurulur ama parçalanan değerleri yeniden toparlamak
hiç de kolay değil.
İşte bu yüzden, bir an önce, bayramları eski coşkusuna
kavuşturmamız gerekiyor. Yoksa bugünleri de mumla arar noktasına
geliriz... Bayram eşittir tatil oldu ama tatiller de eski havasında
değil..
Bayram armağanı
Tolunay Fındık, köye ilgi duyan, deneme yazıları yazan ve o
yazılardan en azından birinin, bir bölümü de olsa, ulusal medyada
yayımlanmasını hayal eden ve aklı bizim gibi çok gerilerde kalan
bir okurumuz.
Eskiden bayramlarda küçük büyük demeden hepimiz sevindirilirdik.
İşte bu bayram, hepiniz adına, Tolunay Hanım’ın yazısından bir
bölümünü yayımlayarak, bayramınızı kutlamak istiyoruz.
Biz mi değiştik yoksa?..