Öğretmenlik Meslek Kanunu ilgili komisyonlardan geçti. Yakında TBMM Genel Kurulu’na gelir.
Böylesi önemli kanunlara son rötuşlar, ek önergelerle, genel kurul görüşmeleri sırasında gerçekleşir. Muhtemelen yine öyle olacaktır.
Bu yasal düzenleme çok uzun yıllardır bekleniyordu. Gündeme gelmesi sevindirici. Herkes tarafından kabul edilebilir bir şekilde çıkması çok daha sevindirici olacaktır.
Olayın siyasi boyutu siyasileri ilgilendirir. Zaten uzun süredir tartışıyorlar. Bizi ilgilendiren ise pedagojik boyutu, uygulanabilirliği ve kalıcılığı.
Ortaya öyle bir yasa çıkmalı ki beklendiğine değmeli ve daha da önemlisi, söylenecek söz bulunamamalı.
Öğretmeni mutlu olmalı ki çocuklar mutlu olsun, çocuklar mutlu olmalı ki aileler mutlu olsun, aileler mutlu olmalı ki ülke mutlu olsun.
Amaç da zaten bu değil mi?
Aman dikkat!
Yasanın özüne diyecek bir şey yok. Daha nitelikli öğretmen ve daha iyi bir eğitim herkesin ortak dileği. Bu yüzden yapıcı eleştirilerle katkıda bulunmak herkesin görevi olmalı, yasa yapıcılar da bunları dikkate almalı.
Ve işte birkaç soru, birkaç tespit ve birkaç durum değerlendirmesi:
- Sınava girip de kazanamayan bir öğretmenin, öğretmenler odası ve sınıfta öğrencilerinin karşısında düşeceği durumu düşünebiliyor muyuz?