Abbas Güçlü Milliyet Gazetesi

Olası yeni bir çağa ne kadar hazırız?

Hemen her şey A’dan Z’ye değişiyor. Hem de çok hızlı. Oysa biz siyasete kilitlendik ve bir adım ötesine geçemiyoruz. Seçimdi, referandumdu derken, dünyada olup bitenlere Fransız kaldık. Siyaset...

28 Nisan 2017 | 1.323 okunma

Hemen her şey A’dan Z’ye değişiyor. Hem de çok hızlı.
Oysa biz siyasete kilitlendik ve bir adım ötesine geçemiyoruz.
Seçimdi, referandumdu derken, dünyada olup bitenlere Fransız kaldık.


Siyaset dışında yazacak, konuşulacak ne var ki diyenlere, yüzlerce konu başlığı sıralayabiliriz. Örneğin tarım!
Günlerdir yazıyoruz, kimsenin umurunda değil! Aç kaldıklarında, umarım çok geç kalınmış olmaz!
Dijitalleşme de onlardan biri. Adeta, hayatımızı esir aldı.
Görünen o ki daha da alacak. Ama enteresan olan, bu konuda bize verilen rol!
Tüket, tüket, daha çok tüket!
Telefon, tablet, bilgisayar satıcıları için olduğu kadar mobil hizmet sunan şirketler için de en iyi pazarlardan biriyiz.
Her ne kadar bilişim teknolojisi üretmede son sıralarda yer alsak da kişi başına düşen cep telefonu konuşma süremiz ve ekran başında geçirdiğimiz zamanla, şampiyonluğu kimselere bırakmıyoruz.
Yani bize verilen rolün hakkını fazlasıyla veriyoruz.
Dijital Çağ
Önümüzdeki 10 yıllık süreçte, şirketlerdeki dijitalleşme daha da artacak. Örneğin en son bankaya ya da uçak bileti almak için seyahat acentesine veya herhangi bir resmi evrak için ne zaman bir devlet dairesine gittiniz?..
Özel sektör kadar, kamusal kurumların da dijital çağa ayak uydurmaya çalıştıklarını görüyor ve mutlu oluyoruz.
Medya her ne kadar teknolojik anlamda iyi gibi görünse de içerik üretme konusunda sıkıntılı ama yine de fena sayılmaz.
Peki ya eğitim sistemimiz? Okullar, öğretmenler, öğrenciler, veliler, yeni çağa ne kadar hazır?
Son yıllarda çok önemli girişimler oldu ama maalesef sahipsiz kaldıkları için arkası gelmedi.
Bilişim sınıfları ve FATİH Projesi bunlardan sadece ikisi.
Şimdi de kodlama dersinden söz ediliyor.
Keşke başarabilsek ama emin olun o da yaz yağmuru gibi gelip, geçecek...
Uymayan gider
Dijital Çağ’a ayak uyduramazsak ne olur?
Endüstri Çağı’nı kaçırdığımızda ne olduysa o olur. Üretmeden tüketmeye devam eder ve başkalarının oyuncağı oluruz.
Evrim geçiren şirketler ayakta kalır, değişime kapalı olanlar da yok olup gider!
Dünyanın en büyük şirketlerine göz attığınızda, bunu çok net görebiliyorsunuz. Listenin en tepesinde yüzlerce yıllık sanayi devleri değil, son 30 yılda kurulan dijitaller var.
Peki, bu konular ülkemiz gündeminde mini minnacık da olsa yer alıyor mu? Evet demek mümkün değil!..
Dünya daha değişecek
Biz ister bu kervana katılalım, ister umurumuzda bile değil diyelim, dünya yakın bir gelecekte tahminlerimizin çok ötesinde değişecek.
Bu süreçte değişime kafa yoranlar, teknoloji üretenler, ayakta kalacak, ayak uyduramayanlar yok olup gidecek. Örneğin medya sektöründe dünyanın en köklü gazeteleri bir bir kapanmaya başladı.
Peki, bu değişim küresel mi yok yerel mi olacak? Görünen o ki stratejik işbirlikleri sadece siyasette değil, ekonomide de bir hayli öne çıkacak.
İşte bu noktada sorulması gereken soru şu: Buna ne kadar hazırız? Ve çok daha önemlisi, bunu kim ya da kimler, ne zaman, nasıl gerçekleştirecek?..
Sosyolojik değişim?
Her yeni çağ pek çok sorunu da beraberinde getiriyor.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Öğretmen, öğretmen, öğretmen! 22 Kasım 2024 | 423 Okunma Eğitim nedir, ne değildir?.. 20 Kasım 2024 | 321 Okunma Pazar keyfi 17 Kasım 2024 | 59 Okunma Hatada ısrar mı erdem, dönmek mi? 15 Kasım 2024 | 228 Okunma Sosyal bilimleri ne zaman ciddiye alacağız? 13 Kasım 2024 | 143 Okunma