Sınav odaklı eğitim sistemimiz hepten tıkandı.Ustalar çırak, genç takımlar oyuncu, üniversite mezunları iş bulamıyor. Yabancı dille eğitim yapan okul sayısı artıyor ama dil öğrenen azalıyor. Teorik eğitim azalsın, uygulamalı eğitim artırılsın derken tam tersi oldu. Sosyal bilimler yok olma noktasına geldi. Sanat ve spor dersleri başta olmak üzere sınavlarda soru sorulmayan dersleri ciddiye alan kalmadı. Öğretmen, öğrenci ve velilerde moral ve motivasyon dibe vurdu.Sınav odaklı eğitimin yarattığı negatif etkileri sıralamaya kalksak değil bu köşe, gazetenin tamamı bile yetmez.Yarım asırdır devam eden sınav odaklı eğitim dayatması yüzünden, eğitimle kazandırılması istenen Anayasal değerlerin pek çoğu ya kazandırılamadı ya da göz ardı edildi. Geldiğimiz noktadan memnun muyuz?Evet diyeni zor buluruz. Peki o zaman bu sınav odaklı eğitim sevdasından neden vazgeçemiyoruz? Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hem Başbakan hem de Cumhurbaşkanı olarak bu konudaki mesajları çok net ama nedense bunu bir türlü hayata geçiremedik.O, “Sınavlar azaltılsın çocuklar çocukluğunu yaşasın” dedikçe sınavlar daha da artırıldı, çocuklar ve gençler hayattan daha da kopartıldı…İstediğimiz bu muydu? Hayır, hayır...